Enes b. Mâlik (radıyallâhu anh)’dan rivâyet edilmiştir:
“Ebu Talha, Peygamber (sailailâhu aleyhi ve sellem)’e; bir miktar içkiye varis olan yetimlerin elinde bulunan bu içkinin hükmünü sordu. Peygamber (sailailâhu aleyhi ve sellem):
Hadis, şaraptan sirke yapmayı caiz görmeyen İmam Şafiî, İmam Ahmed ve çoğunluk ulemanın delilidir. Onlara göre; şarabın içine ekmek, soğan, maya veya başka bir şey atmak suretiyle sirke yapılan şarap temiz olmaz. Necaseti süreklidir. İçine atılan şey de pis olur. Artık bu sirke ebediyen temiz olmaz. Fakat şarap Güneşten gölgeye yahut gölgeden güneşe nakletmek suretiyle sirke olursa temiz sayılıp sayılmayacağı hususunda Şâfiîlerden iki görüş rivâyet olmuştur. Esah kavle göre
temiz olur.
İmam A’zam ile Evzaî ve Leys; sirke yapmakla şarabın temiz olacağı görüşündedirler.
Ebu Saîd el-Hudrî (radıyallâhu anh)’dan rivâyet edilmiştir:
“Yanımızda bir yetimin malı olan bir miktar içki vardı. Mâide suresi 90. ayet inince Rasulullah (sailailâhu aleyhi ve sellem)’e; bu içkiyi nasıl değerlendirebileceğimi sordum ve bunun, bir yetime ait olduğunu da söyledim. Bunun üzerine Rasulullah(sailailâhu aleyhi ve sellem):
– ‘Onu dök!’ buyurdu.”