Zührî’den (radıyallâhu ‘anh), rivayet edilir: Bir gün Hz. Osman (radıyallâhu ‘anh) hutbeye çıktı ve şöyle seslendi:
“Ey insanlar! İçkiden sakınınız. Çünkü o bütün kötülüklerin anasıdır. Sizden önceki ümmetler içinde zahid ve abid bir zat vardı. Her vakit mescide gider ibadetini ederdi. Bir gün yolda kötü ahlaklı bir kadınla karşılaştı. Bu kadın hizmetçisine emir vererek bu abid kişiyi zoraki evine götürmesini söyledi. Evine götürülünce kadın kapıyı içeriden kilitledi.
Kadının yanında büyük bir kadeh içki ve bir de küçük çocuk bulunmaktaydı. Âbide dedi ki:
– Şu içkiden içmeden yahut benimle ilişkide bulunmadan veya şu çocuğu öldürmeden seni bırakmam. Bunlardan birisini yapacaksın; aksi takdirde avazım çıktığı kadar bağırır ve, ‘Falan kişi benim evime zorla girip bana tecavüz etmeye çalıştı’ derim. İşte o zaman kimseyi inandıramazsın. Adam çaresiz kaldı.
– Ne seninle yatağa girerim ne de çocuğu öldürürüm, dedi ve büyükçe kadehteki içkiyi içti. Kendinden geçince,
– Bir kadeh daha verin, dedi. Kadın ona büyükçe bir kadeh içinde ikinci içkisini verdi. Vallahi çok geçmeden hem kadınla zina yaptı hem de çocuğu öldürdü.
Hz. Osman (radıyallâhu ‘anh) hutbesine şöyle devam etti: “O halde içkiden sakınınız! Çünkü o bütün kötülüklerin anasıdır. Vallahi içki ile iman bir kalpte durmaz. Biri diğerini kovar, kaldırır.”
Yani, kişi içki içip sarhoş olduğu zaman, iradesine hâkim olamadığı için dilinden (dini-imanı inkâr mahiyetinde) küfür sözler dökülmeye başlar. Devamlı içki içen kimse bu sözleri söylemeyi alışkanlık haline getirir. Öyle olur ki ölüm anında da bu sözleri telaffuz eder. Böylelikle dünyaya küfür üzerine veda eder ve ebedi cehennem azabına maruz kalır. Bilindiği gibi iman en çok ölüm esnasında yitirilir. Bunun tek sebebi ise hayatı boyunca işlediği günahların çokluğudur.
Dehhâk (radıyallâhu ‘anh) demiştir ki: “İçkili olarak ölen kişi, kıyamet günü sarhoş olarak haşredilir.”