Hicret Yolunda Bir Mağara

By | 1 Ağustos 2019

Nur Dağı yanında Peygamber Efendimiz m(sas) hayatında önemli bir yer de Sevr Dağı’dır. Burası Peygamber Efendimiz’in(sas) Mekke’den Medine’ye hicret ederken 3 gece kaldığı mağaranın bulunduğu dağdır. Konum olarak Mekke ile Medine arasında değil. Aksine, Medine istikametinin tam tersinde bulunmaktadır. Çünkü Efendimiz(sas) Hicret esnasında takip edenleri şaşırtmak için ters istikamete doğru hareket etmiştir. Tabii yanında sadık arkadaşı Hz. Ebubekir(ra) de var. Hatta bu sıkıntılı yolculuğun ilk mağara günlerinde Hz. Ebubekir’in(ra) kızı Hz. Esma, hem de hamile haliyle arkalarından izleri kaybolsun diye koyun güdüyor, koyunlarm sütünden de hem Efendimiz’e(sas) hem de babası Hz. Ebubekir’e(ra) ikram ediyor.
İşte şimdi bu mübarek dağın tam önündeyiz. Nur Dağı’na göre çok daha sarp ve dik bir yapısı var. Buraya çıkmak Nur Dağı’na çıkmaktan çok daha zor. Saat olarak diğerinin tam iki katı zamanda tırmanabiliyorsunuz. Yani bir buçuk saatte. Tırmanma esnasında birçok yerde pes eder gibi oluyor insan. Acaba devam etmeyip geri mi dönsem diye. Hele gündüz güneş altında bu tırmanış mümkün değil. Ama birden düşünmeye başlıyoruz. Müşriklerin gözleri bu kadar mı dönmüştü? Efendimiztsas) gibi bir insanlık âbidesinden nasıl olmuştu da bu kadar nefret edebilmişlerdi? Onu öldürmek üzere her kabileden bir genç seçmişler ve gece yatağına kadar yaklaştırmışlardı onları. Halbuki yatakta Hz. Ali<ra) yatıyordu. Dört bir yanda 0’nu(sas) arıyorlardı. Yapılan eza ve cefalar sonrasında memleketini terk eden bir kişiden ne istiyorlardı?
Bizim bugün çıkmakta zorlandığımız bu dağa 0’nu(sas) bulma ümidiyle tırmanmışlardı. Bulma umutları çok zayıf olduğu halde onları buralara kadar çıkartan şey acaba neydi? İşte insan bu meşakkatli tırmanışta tüm bunları tek tek düşünüyor. En tepeye vardığınızda o mukaddes mağarayla karşılaşıyorsunuz. Gözleriniz bir örümcek ağı arıyor. Yuvasında yatan bir güvercin bulmaya çalışıyorsunuz. Örümcek ağını toplayıp çoktan ayrılmış buralardan ama hâlâ güvercin görebiliyorsunuz. Çünkü bu mağara yakınında bulunan birtakım satıcılar oraya bir güvercinlik kurmuşlar. Güvercinlere baktıkça o tarihî gün canlanıyor zihinlerimizde.Sevr Mağarası alabildiğine dar. Müşrikler iyice yaklaşmışlar. Mağaranın ağzına geldiklerinde mağaranın önündeki yuvasından can havliyle bir yaban güvercini havalanıyor. İnsanları görünce ürkerek uçan bir kuş, hiç mağarada bir başka insan varken yumurtaları üzerinde yatar mı? Mağaranın ağzına dikkatle baktıklarında bir örümcek ağı ile kaplı olduğunu görüyorlar. Bu durumda içeride birinin olması mümkün değil. Ağ hiç bozulmamış ve sanki yıllardır orada duruyormuş gibi bir hali var. Evet örümcek ve güvercine söz geçiren onları da korumuştu.
3 gece burada kalan Efendimiz(sas) yanındaki sadık dostu Hz. Ebubekir(ra) ile birlikte dağa ön yüzünden tırmandıkları halde arka yüzünden aşağıya inerler. Aşağıda onları Hz. Ebubekir’in(ra) tuttuğu kılavuz Abdullah bin Ureykıd ve Âmir bin Fuheyre beklemektedirler. Ellerinde Efendimiz(sas> ve Hz. Ebubekir’e(ra) vermek üzere develer vardır. İşte bundan sonra Peygamberimiz(sas) hicret arkadaşıyla birlikte uzun ve meşakkatli bir yolculuğa başlayacaktır. Bu yolculuk Kakiye-Liid-Şumeysi yani şimdiki Hudeybiye-Usvan-Kudeyd- Huleyse üzerinden devam edecektir.