Hazret-i Muhammed’in Hastalığından Dördüncü Rivayet

By | 18 Mart 2015

hazret-i-muhammedin-hastaligindan-dorduncu-rivayet      A’lâmül vera (Halkın ileri gelenleri) adlı kitapta şöyle zikredilmiştir:

— Peygamber (S.A.V.) mübarek vücudunda rahatsızlık hissettiği zaman ki sefer ayı sonralarında cumartesi ya da perşembe günüydü, Ali’nin (Allah ondan razı olsun) elinden tuttu. Ardında ashaptan birçok kişi ile Baki mezarlığına vardı. Kabir ehline selâm verdi. Bir uzun konuşma yaptı. Sonra ashaba dönerek şöyle dedi:

— Ey Cemaat! Bilin ki Cebrail (A.S.) her yıl bana bir kez Kuran-ı Azîm’i arzederdi. Bu yıl iki kez arzetti. Öyle sanıyorum ki ecelim yaklaştı.
Sonra Hazret-i Ali’ye döndü. Ona:

— Beni dünya hâzineleriyle ve süresi olmayan ebedî bir hayatı yaşamakta serbest bıraktılar. Ben, Hak Teâlâ’nın yüzüne ve Cennet’e kavuşmayı seçtim! dedi. Sonra Hazret-i Ali’ye:

— Yâ Ali! diye buyurdu. Ben dünyadan göçtüğüm zaman benim ölümü sen yıka! Beni sen gasleyle! Avret yerimi ört. Oramı kimse görmesin. Çünkü herkim görürse iki gözünden olur, kör kalır. Beni soyup göbeğimde ve gözümde toplanan suyu sen iç! Tâ ki sende peygamberlerin bütün bilgileri toplansın!..
Sonra, oradan menziline, konuğuna döndü. Hastalığından 3 gün geçti. Dördüncü günü vardı, Mescide gitti. Mübarek başını bağlamıştı. Sağ elini Ali, sol elini da Abbas oğlu Fadl tutmaktaydı. Resulullah (S.A.V.) de onlara dayanırdı. Sonra minbere çıktı. Hamd ve senada bulundu. Ve şöyle buyurdu:

— Ey Müslümanlar. Benim aranızdan gitmem yakınlaştı.

Her kimin bende hakkı varsa eda edip ödeyeyim. Bunu söyleyince bir kişi ayağa kalktı:
— Yâ Resûlâllah! dedi. Bir zaman bana üç vakıyye( ) gümüş ikram edeceğini vaat buyurmuştun! dedi. Hazret-i Resulullah (S.A.V.) de Abbas’m oğluna:
— Ey Fadl! dedi. O vakıyye gümüş şendedir. Bu kişiye ver! dedi. Sonra minberden indi. Çarşamba ve perşembe günleri geçti. Cuma günü yine minbere çıktı. Bir HUTBE okuyup şöyle buyurdu:

— Ey nâs! Ey halk! Ey insanlar! Şu bir gerçektir ki, bir kişinin Allâhü Teâlâ ile kendi arasında hayrı elde etmeğe veya şerri, kötülüğü koşmağa gücü yoktur. Fakat amelle bunu elde eder. Bir kimse ne dâva ile, ne de temenni ile dilediği şeyi yine elde edemez. Ama ancak amelle eline geçirebilir!.

Sonra mübarek başını yukarı kaldırıp üç kez:
— Yarabbi tebliğ ettim mi, ya da etmedim mi? dedi. Daha sonra minberden indi. Ashabı ile namaz kıldı. Ümmü Seleme Hatun’un evine gitti.
(Bir rivayete göre de Meymûne Hatun’un odasına gitti.) Sonra da hastalığı arttı.