Hastalıkta Sabır, Günahlara Kefarettir

By | 4 Kasım 2014

hastalikta-sabir-gunahlara-kefarettir• Abdullah b. Mesud da -radıyallâhu anh- Resûlullah’ın -sallallâhu aleyhi vesellem- ateşinin şiddetine hayret ediyor ve “Ya Rasulallah! Sen çok ateşlisin, çok acı çekiyorsun? “ diyor. O da kendisinin hep iki kişinin ateşi kadar ateşlendiğini ve acı çektiğini belirtiyor, sonra sevabının da iki kat olacağını, musibetlerin günahlar için kefaret olduğunu ifade buyuruyor.

Ebu Said-i Hudri’nin -radıyallâhu anh- haber verdiğine göre de Resûlullah’ın -sallallâhu aleyhi vesellem- örtüsüne dokunduğunda vücudunun sıcaklığının örtünün üstüne taştığını görüyor ve hayretler içerisinde O’na “Ya Rasulallah! Ateşin ne kadar da şiddetli!” diyor. O da -sallallâhu aleyhi vesellem- peygamberlerin hep böyle olduklarını, onlara belaların da sevapların da kat kat verildiğini ifade buyuruyor. Ebu Said-i Hudri -radıyallâhu anh- “İnsanlardan en çok bela verilenlerin kimler olduğunu soruyor. Peygamberimiz de -sallallâhu aleyhi vesellem- peygamberlerin, sonra salihlerin olduğunu; üzerlerini örtecek abadan başka bir şey bulamayacakları derecede fakir bırakıldıklarını, buna rağmen onların belalara bizim nimet ve refaha sevindiğimiz kadar sevindiklerini anlatıyor.

Fatıma b. Yeman da -radıyallâhu anh- hastayken bir grup kadınla Peygamberimizi -sallallâhu aleyhi vesellem- ziyarete gittiklerini, O’na -sallallâhu aleyhi vesellem- doğru asılmış bir tulum gördüklerini ve ateşinin şiddetinden terinin o tuluma damla damla aktığını anlatıyor. Kadınlar Peygamberimiz’e -sallallâhu aleyhi vesellem- “Ya Rasulallah! Allah’a (c.c.) dua etsen de sana şifa verse?” diyorlar, O -sallallâhu aleyhi vesellem- ise onları rahatlatan cevabı veriyor. O da insanlardan musibetleri en çetin olanların peygamberlerin, sonra faziletçe daha geridekilerin olduğunu söylüyor.

Açıklama

İşte Hz. Peygamber’in -sallallâhu aleyhi vesellem- acılar içinde kıvrandığını, ateşinin çok şiddetli, ağrılarının başkalarının ağrılarından büyük olduğunu görüyoruz. Bunlar nimet ve hayırlı şeyler olmasaydı Resülullah’ın -sallallâhu aleyhi vesellem- nasibi herkesinkinden fazla olmazdı. Çünkü O -sallallâhu aleyhi vesellem- âlemlerin Rabbinin sevgilisi ve son peygamberdir.

Diğer peygamberler de böyle. Onların da beladan yana nasipleri çoktu. Allah (c.c.) onları türlü türlü zorluklarla karşılaştırmış, bela nimetini üzerlerine yağdırdıkça yağdırmıştır.

Abdullah b. Mesud -radıyallâhu anh- şöyle demiştir: “Kâfirleri insanlann bedenen en sağlıklıları, kalben en hastaları, mü’minleri ise kalben en sağlıklıları bedenen en hastaları görürsünüz. Vallahi bedeniniz sağlıklı ama kalbiniz hasta olsaydı Allah (c.c.) katında ….böceğinden değersiz olurdunuz.”