Hanımların mahremleri yanındaki giyimlerinden bahsetmeden önce, mahrem olanları tanımlamamız daha uygun olacaktır.
Bakılması, yalnız kalınması ve yolculuk edilmesi caiz olan mahremler, kendileriyle evlenmenin ebediyen haram olduğu herkestir. Tanımda ‘ebediyen denilmesi, kadının kız kardeşi, teyzesi, halası ve diğer yakınlarını istisna etmek içindir. Nitekim Yüce Allah; “Mü’min kadınlara da söyle; … Kocalan, babalan kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalannın oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (Mü’min kadınlar), ellerinin altında bulunan (hizmetçileri), erkeklerden kadına ihtiyacı kalmamış (cinsi güçten düşmüş) hizmetçiler yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına ziynetlerini göstermesinler. ” buyurmuştur.
Ayet-i kerîmede, kadınların zinet yerlerine bakmalarının helal olduğu mahremler belirtilmiştir. Çünkü akrabalık ve fitneden emin olunması nedeniyle, bir arada bulunmayı, sık görüşmeyi gerektiren bir zorunluluk söz konusudur. Yüce Allah, ayette öncelikle eşleri, sonrasında ise diğer mahremleri zikretmiştir. Bunlar;
- İster baba, ister anne tarafından olsun, babalar ve dedeler.
- Babaların eşleri.
- Oğulları, oğullarının eşleri. Buna çocukların çocukları ve uzantıları dâhildir.
- Bütün kardeşler. Öz, baba veya anne bir kardeşler ve uzantıları.
- Erkek ve kız kardeşlerin oğulları
- Her ne kadar ayet-i kerimede zikredilmemiş olsa da, amcalar ve dayıiar mahremlere dâhildir. Alimlerin çoğunluğu, bunların hükümlerinin, diğer mahremlerin hükümleri gibi olduğu görüşündedir. Aişe radıyallâhu anhâ’mn rivayet ettiği hadis de bunu teyit etmektedir.
Tesettür âyetleri nazil olduktan sonra, Âişe’nin süt amcası, Ebu’l-Kuays’in kardeşi Eflâh geldi ve Âişe’nin yanma girmek için izin istedi. Âişe radıyallâhu anhâ anlatıyor; “ben ona izin vermedim ve Rasûlullah sallallâhu aleyhi vesellem geldiğinde ona bu yaptığımı anlattım; bana; (bir daha gelirse) ona izin vermemi emretti.
- Sütkardeşlikten doğan mahremler de, âyet-i kerîmede zikredilmemiştir. Ancak âlimler, sütkardeşlikten doğan mahremlerin, diğer mahremler gibi olduğu konusunda icmâ etmişlerdir. Yukarıda zikredilen hadis-i şerifle de bu konu teyit edilmektedir.