Hangi Malların Öşrü Verilir?

By | 9 Şubat 2015

hangi-mallarin-osru-verilirHanefi mezhebine göre, ot ve odunun dışında kalan bütün tarım ürünleri zekâta tabidir. Öşür için belli bir miktar yoktur. Mahsul az olsun, çok olsun içinden zekâtının çıkarılması gerekir. Öşrü verilecek mahsul elde edildikten sonra üzerinden bir yıl geçme gibi bir şart aranmamaktadır.

Hanefi mezhebine göre, ot ve odunun dışında kalan bütün tarım rj ürünleri zekâta tabidir.

İmameyne göre, bir mahsulün zekâta tâbi olabilmesi için çürümeden en az bir yıl kalabilecek vasıfta bulunması gerekir. Fakat Hanefi mezhebinde tercih edilen görüş birincisidir.

Şafiî ve Mâlikî mezhebine göre ise, ancak bir yıl muhafaza edilip depolanabilen maddeler zekâta tâbidir. Hububattan arpa, buğday,
mercimek, nohut, mısır, pirinç ve bakla gibi ürünler; meyvelerden sadece üzüm ve hurma…

Bu mezheplere göre tâbii gıda sınıfına girmeyen fındık, fıstık ve ceviz gibi gıdalar zekâta tâbi değildir.
Öşür için belli bir miktar yoktur. Mahsul az olsun, çok olsun içinden zekâtının çıkarılması gerekir.

Bu İmam-ı Âzamin görüşüdür. Fakat İmameyne göre bir mahsulün zekâta tâbi olabilmesi için 5 vesk, günümüz ölçüsüyle 653 kilograma ulaşması gerekir. Bundan az bir mahsulün zekâtı verilmez.

Hadis-i şerifte de belirtildiği gibi, eğer bir arazi yağmur, ırmak, dere suyu ile sulanıyorsa burada üretilen mahsulden onda bir zekât verilir. Fakat taşınarak ve motor gücü gibi belli bir emek ve masraf yapılarak sulanıyorsa bundan da yirmide bir nisbetinde zekât verilir.

Bir arazi hem yağmur ve nehir suyu ile, hem de motor ve benzeri bir yolla sulandığı takdirde, hangisi ile daha fazla sulanıyorsa o esas alınır.
Meselâ, yağmur suyu ile daha fazla sulanıyorsa onda bir, herhangi bir şekilde emek sarf edilerek sulanıyorsa yirmide bir oranında zekâtı verilir.

Öşrü verilecek mahsul elde edildikten sonra üzerinden bir yıl geçme gibi bir şart aranmamaktadır. Bir yıl içinde kaç kere mahsul alınıyorsa, her seferinde derlenip toplandığı vakitten itibaren zekâtının verilmesi gerekir.

Mahsul için yapılan tohum, gübre ve işçi ücreti gibi masraflar dikkate alınmaz; öşür, masraflar çıkarılmadan önce tespit edilip ayrılır.
Zeytin, ayçiçeği ve susam gibi ürünlerin öşrü verildikten sonra, ayrıca üretilen yağlarından öşür verilmez.

İçinden öşrü çıkarılmamış olan hububatı ve meyveleri yememelidir. Çünkü içinde kul hakkı vardır. Ancak sonradan ödemek şartıyla yenen miktar hesap edilerek yemekte bir mahzur yoktur.

Arazi belli bir ücret karşılığında ekilip biçilmek maksadıyla kiralanmışsa, elde edilen mahsulün öşrünü İmam-ı Âzama göre mal sahibi, İmameyne göre ise kiralayan verir. Fetva da bu görüşe göredir. Yani öşrü kiralayanın vermesi gerekir.