Üçüncü gün erken hareket etmeye karar verip taş atmak istemezse elinde kalan taşları oraya gömer ve Mekke’ye doğru yola koyulur.Ebtah’a varır ve orada öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kılar.Sonra biraz uyuyup ardından Mekke’ye girer.Mekke’de veya onun dışındaki Zahir ve Ebtah gibi yerlerden birinde konaklar.Beytullah’a girmek isteyince yalınayak girer ve orada nafile namaz kılar.Zemzem suyundan kana kana içer.İçerken de ilim sahibi olmak, bağışlanmak, ve Allah’ın rızasını kazanmak gibi şeyleri düşünür.Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v) “Zemzem suyu, hangi niyetle içilirse ona yarar” buyurmuştur.
Sonra bir yere yaslanıp Ka’beyi epeyce seyreder.Çünkü bir haberde Ka’beyi seyretmenin bile ibadet olduğu nakledilmiştir.
Sonra Beytullah’a veda etmek için yedi kez tavaf eder. Ardından Rükün ile kapı arasında durarak şu duayı eder:
“Allâhım! Bu, senin evindir, ben de senin kulunum; ikisi de senin kulun olan bir anne-babanın oğluyum. Yarattığın bir şeyi benim hizmetime verip beni ona bindirdin, ülkeleri aştırıp nimetine erdirdin. Hac görevimi yapmama yardım ettin. Benden razı olduysan bu rızam artır. Razı olmadıysan evinden henüz ayrılmadan hemen şimdi razı oluver. İznin olursa şimdi ayrılık vaktidir. Ancak ne Seni, ne de evini başka bir şeyle değiştiriyor ve Senden ve evinden yüz çeviriyor değilim. Allâh’ım! Bedenimi afiyette kıl; vücuduma sıhhat ver. Günah işlemekten beni her daim muhafaza eyle. Evime güzelce dönüp yerleşmemi nasip eyle. Ömür verdiğin sürece Sana kulluktan ayırma. Dünya ve âhiretin iyiliklerini bana lütfet. Hiç şüphesiz Senin her şeye gücün yeter.”
Ayrıca dünya ve âhiret iyiliklerinden gönlünden ne geçiyorsa onları da ister. Sonra Hz. Muhammed’e salât ü selâm getirir. Ardından Mekke’den hemen ayrılır. Aksi halde yine tavâf etmesi ve tavâf etmezse koyun kurban etmesi gerekir.