Sadaka: İnsanın başkasına, sevap gayesiyle Allah rızası için verdiği şeydir.
Fıtır sadakası: Ramazân bayramına kavuşan ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların kendileri ve velayetleri altındaki kişiler için yerine getirmekle yükümlü oldukları malî bir ibadettir.Fıtır sadakasına, “baş zekâtı” ve “beden zekâtı” denilmesinin sebebi; fitrenin, şahsa bağlı, şahıs başına konulmuş bir malî yükümlülük olması özelliğine dayanmaktadır.
Fıtır sadakası, Ramazân orucunun farz olduğu hicri 2. yılın Şaban ayında, zekâttan önce farz kılınmıştır. Dinî bir yükümlülük oluşunun dayanağı, hadislerdir. Bu hadisler, aynı zamanda Hz. Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) dönemindeki fıtır sadakası uygulamalarını da göstermektedir.Hanefilere göre; mükellef kimse, küçük çocukların fıtır sadakasını vermek zorundadır. Fakat akıl-baliğ olmuş, zengin ve büyük çocukların fıtır sadakasını vermek zorunda değildir.
Fıtır sadakası; buğdaydan yarım sâ’, hurma ve arpadan bir sâ’ verilir.. Kuru üzüm konusunda ise ihtilaf edilmiştir. Ancak zahir rivâyete göre; kuru üzümden de bir sâ’ verilir.
Hadis, Fıtır sadakasının vaktinin bayram namazından önce olduğuna delalet etmektedir. Ancak söz konusu öncelik belirli bir zamanla sımrlandırılmadığı için vacip olduğu vakit hususunda ihtilaf edilmiştir.
Ebu Hanîfe ve bir rivâyete göre İmam Mâlik: “Fıtır Sadakası, bayram sabahı fecrin doğmasıyla vacip olur” demişlerdir.
Sevrî, Şâfiî, İshak ve İmam Ahmed’e göre ise; Fıtır sadakası, Ramazân ayının son gününde güneşin batmasıyla vacip olur.
Hanefiler, ilgili hadislerin rivâyet yollarını dikkate alarak Fıtır sadakasının farz değil, vacip olduğu görüşüne varmışlardır. Dolayısıyla yerine getirilmesi gerekli malî bir ibadet olup yerine getirilmemesi dinî sorumluluğu ve ahirette cezayı gerektirir.
Fıtır sadakasının, bayramdan bir-iki gün önce verilmesinin caiz oluşu hususunda sahabelerin bulunduğu bildirilmiştir. Ancak bundan daha önce verilmesi hususunda ihtilaf edilmiştir.
Fıtır sadakasının, bayramın birinci gününde bayram namazından sonra verilmesinin hükmüne gelince:
1. Şâfiîlere, Hanbelilere, bir rivâyette ise Mâlikilere göre; kerahatle caizdir.
2. Hanefilere göre ise kerahatsiz caizdir.
Fakat bu sadakayı, bayramın birinci gününden sonraya bırakmak ise, alimlerin çoğuna göre, haramdır. Kaza edilmesi gerekir.
Sâ’: Bir sâ’nın ağırlığı, 1040 dirhemdir. Örfi dirhem esas alındığında, 3,334 kg’dır. Dolayısıyla Arpa, Hurma ve Kuru Üzüm’den itibariye kıymeti hesaplanırken, bunun esas alınması fakirler için daha uygundur. Buğday için yarım sâ’ ise, 1,667 kg’dır. Bunların bizzat kendileri verilebildiği gibi, kıymetleri de “Fitre” olarak verilebilir.