Farz Olan Hac

By | 5 Mart 2014

farz olan hac

Farz olan Hac ibâdetinin ömürde sadece bir defa yapılması farzdır. Farz olan Hac ibadetini yerine getirdikten sonra yapılan hac­lar nâfile haclardır.

Namaz, oruç ve zekât ise hac gibi değildir. Zîrâ namaz bir gün bir gecede beş vakit olarak farz kılınmış, oruç ve zekât da senede bir farze- dilmiştir.

Usûl ilminde mâruf olduğu veçhile; “Fiile dâir mutlak bir emir, tekrarı gerektirmez” yani bir işin yapılması hakkmdaki kayıtsız bir emir, o işin birkaç defa yapılması gerektiğini ifade etmez.

Namaz, oruç ve zekât ibâdetlerinde fiile dâir mutlak emir bulunduğu halde onlarda tekrarın ol­ması ise mutlak emirden dolayı değil, zâid (ilâve) bir delîl bulunması nedeniyledir.

Nitekim bir çok âyet ve hadis namazın günde beş vakit, oruç ve zekatın da yılda bir farz oldu­ğuna delâlet etmektedir, hac konusunda ise durum bunun aksinedir, zîrâ ek delîl farz olan haccın ömürde bir defa  olduğunu bildirmiştir.

Bu hususta Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh) şöy­le anlatmıştır:

Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi veSellem) bize hitap ederek:

“Ey insanlar! Allâh-u Te’âlâ size haccı farz kılmıştır, o halde haccedin” buyurunca bir adam: “Her yıl mı, ey Allâh’m Rasûlü?!” diye sordu.

Bunun Üzerine RasÛlÜllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) o adam sorusunu üç defa tekrarlaymcaya dek sustu.

Nihayet Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)’.

“Eğer ‘Evet’ deseydim muhakkak o şekilde farz olurdu ve sizin gücünüz buna asla yetmez­di” buyurdu. (Müslim, no:3321, Hac:73, 4/102; Beyhakî, es-Sünenü ’l-kübrâ, no:8398, 4/325; Ahmed ibni Hanbel, el- Müsned, no:10615, 2/508)

Gerçekten hac ibâdeti büyük bir külfet ve şid­detli meşakkatle yerine getirilebilen bir ibâdettir. Şayet her yıl yapılması vâcib olsaydı, insanlar bunu yerine getiremeyip günaha düşeceklerdi.

Nitekim Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) başka bir rivâyette:

“Şayet her sene deseydim, hac (her sene) vâcib (farz) olacaktı. Şayet vâcib olsaydı sonra da terketseydiniz, elbette sapıtacaktınız