Faiz yiyenler (kabirlerinden), şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar. Bu hal onların “Alım-satım tıpkı faiz gibidir” demeleri yüzündendir. Halbuki Allah, alım-satımı helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime Rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir ve artık onun işi Allah ’a kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse, işte onlar cehennemliktir, orada devamlı kalırlar.
Allah faizi tüketir (Faiz karışan malın bereketini giderir), sadakaları ise bereketlendirir. Allah küfürde ve günahta ısrar eden hiç kimseyi sevmez.
Eğer böyle yapmazsanız, o zaman Allah ve Resulü tarafından size savaş açılmış olduğunu bilin. Eğer tövbe ederseniz, sermayeleriniz sîzindir. Haksızlık etmezsiniz, haksızlığa da uğramazsınız.
İbn Mes’ûd’dan şu şekilde bir hadis nakledilmiştir: “Faiz, her ne kadar çok getiri sağlasa da, sonunda paranın azalmasına neden olur.”
Semure ibn Cündeb radıyallâhu anh, Hz. Peygamber’İn sallallâhu aleyhi vesellem şu sözünü rivayet etmiştir: “Bu gece iki adam gördüm. Onlar bana geldiler ve beni Arz-ı mukaddese götürdüler. Beni öyle bir yere götürdüler ki kandan bir nehre vardık. Orada dikilen bir adam vardı. Nehrin ortasında da önünde taşlar bulunan bir adam vardı. Nehirdeki adam döndü, nehirden çıkmak istediğinde, kenardaki adam onun ağzına bir taş fırlattı, bunun üzerine adam önceki yerine döndü. Nehirdeki adam ne zaman çıkmak istese, kenardaki adam taş fırlatıyor bunun üzerine o eski yerine dönüyordu. Bu nedir? diye sordum.
(Melek): Nehirde gördüğün, faiz yiyen kişidir, dedi.”
Açıklama:
Aman Allah’ım! Allah ve Resûlü’nün savaş açtığı insanlarla aynı evi paylaşmak! Allah ve Resûlü’nün savaş açtığı bir kimse evine huzur ve bereket getiremez. Bugün faiz yiyen ve yediren kişi Allah’ın er-Rezzak sıfatına da iman etmemiş olur.