Ezanın Sünnetleri

By | 22 Ocak 2015

Ezanın SünnetleriEzanın Sünnetleri
Taberani senedini kaydederek Cabir’den -Allah ondan razı olsun- şöyle dediğini rivayet etmektedir: “Şüphesiz müezzinler ve telbiye getirenler (hac ve umrede lebbeyk duasını okuyanlar) kabirlerinden; müezzinler ezan okuyarak, telbiye getirenler de telbiye getirerek çıkacaklardır. (Heysemi, Mecmuz-Zevaid 1, 327)
Ebu Hureyr’den -Allah ondan razı olsun- dedi ki: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Namaz için ezan okunduğu vakit şeytan, ezanı işitmeyecek yere varıncaya kadar arkasını dönüp yellene yellene kaçar. (Buhari II, 84. Müslin 1, 291)
Enes bin Malik’den -Allah ondan razı olsun- dedi ki: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem bir yolculukta iken bir adamın Allahu ekber, Allahu ekber dediğini işitti. Peygambe¬rimiz “fıtrat üzere” diye buyurdu. Müezzin: Eşhedu enla ilahe illallah dedi, Allah Rasulu: “Ateşten çıktı” demektir buyurdu. Yanında bulunanlar birbirleri ile yarışırcasına adamın yanma gittiler. O’nun namaz vakti gelmiş ve bunun için kalkıp ezan okumakta olan bir koyun çobanı olduğunu gördüler. (Müslim 1, 282)
Taberani senedini kaydederek Enes’den -Allah ondan razı olsun- şöyle dediğini rivayet etmektedir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem: “Herhangi bir toplum arasından sabahleyin ezan okunacak olursa o toplum mutlaka akşamı edinceye kadar Allah ‘in güvenliğindedir. Yine herhangi bir toplumun arasında akşam vakti ezan okunursa onlar mutlaka sabahı edinceye kadar Allah’ın güvenliğinde bulunurlar.” buyurdu. (Taberani, el-Mücemul-Kebir 215)
Ebu Umeyr bin Enes’den, O da ensardan olan amcasından: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem cemaati namaza nasıl toplayacağını düşündü. Ashap tarafından Ona namaz vaktinde bayrak dik, onu görenler birbirlerini haberdar ederler, denildi. Fakat bu Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in hoşuna gitmedi.
Boru çaldır dediler, (Ziyad, Yahudilerin çaldığı boru diyor) o da hoşuna gitmedi. Ve: “O, Yahudilerin alametidir”, buyurdu. Çan çaldırması hatırlatıldı. “O da Hıristiyanlığın alametidir”, buyurdu.
Abdullah bin Zeyd -Allah ondan razı olsun- Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in düşüncesi gibi bu düşünce ile eve döndü. Rüyasında kendisine ezan gösterildi (talim edildi). Sabahleyin Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’e gelip gördüğünü haber verdi, şöyle anlattı:
“Ey Allah’ın Rasulu ben bu gece uyku ile uyanıklık arasında iken birisi bana gelerek ezanı gösterdi” dedi.
Ebu Umeyr dedi ki, ondan önce Ömer Bin Hattap aynı şeyi görmüş 20 gün kadar saklamıştı, sonra Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem Ona:
“Bana haber vermene ne mani oldu,” diye sordu. Ömer de -Allah ondan razı olsun- Abdullah bin Zeyd beni geçtiği için utandım, cevabını verdi.
Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem: “Ya Bilal kalk! Abdullah bin Zeyd ne söylerse onları (yüksek sesle) söyle” buyurdu. Bilal de ezan okudu.
Ebu Bişr diyor ki:
“Ebu Ümeyr bana şöyle dedi: Ensar şöyle iddia ediyor, eğer o gün Abdullah bin Zeyd hasta olmasa idi Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem Onu müezzin yapardı. (Ebu Davud Sünen 498)
Ebu Mahzure’den -Allah ondan razı olsun- demişti ki: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’e bana ezanın okunuş usulünü öğret dedim, başımı okşadı ve şöyle buyurdu: “Se¬sini yükselterek, Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber dersin. Sonra şöyle buyurdu: Ssesini alçaltarak, eşhedu enla ilahe ilallah, eşhedu enla ilahe ilallah, eşhedu enne Muhammeden rasulullah, eşhedu enne muhammeden rasulullah, dersin.
Hayye alessalah hayye alassalah: hayye alel felah hayye alel felah dersin, eğer sabah ezanı ise essalatu hayrum- minennevm essalatu hayrum-minennevm dersin (ve) Allahu ekber Allahu ekber la ilahe ilallah diye bitirirsin. (Ebu Davud 500, 501)