Esnemenin Mekruh Olması ve Esnemeyi Engellemek

By | 27 Ekim 2014

Dua Okurken Esnemek Ebû Hureyre -radıyallâhu anh-’dan rivayete göre Peygamber -sallallâhu aleyhi vesellem- şöyle buyurdu:

“Şüphesiz Allah, aksırmayı sever ve esnemekten hoşlanmaz. Kişi aksırıp Allah’a hamd ederse, onu işiten her müslümanın üzerine ona yerhamukellah demek bir haktır. Esnemeye gelince, o ancak şeytandandır. Elinden geldiği kadar onu geri çevirsin. Esneyip de ‘ha’ dediği vakit, şeytan ona güler.”

Açıklama:

“Aksırmadan müstehap olan ve esnemekten mekruh olan.” el-Hattabî dedi ki: Sevmenin ve mekruh görmenin bu iki fiildeki anlamı, bunların sebepleri hakkındadır. Çünkü aksırmak, bedendeki bir hafiflikten, deri gözeneklerinin açılmasından ve ileri derecede tok olmamaktan ileri gelir. Bu ise esnemenin aksine olan bir durumdur. Çünkü esnemek, genelde bedenin dopdolu ve ağır oluş illetinden ileri gelir. Bu da çokça yemekten ve abur cubur karıştırmaktan dolayıdır. Birinci hal ibadet için gayret ve çalışkanlığı, İkincisi ise aksini gerektirmektedir.

“Şüphesiz Allah aksırmayı sever.” Yani nezleden ileri olmayan aksırmayı sever. Çünkü elhamdülillah demenin ve yerhamukellah diye karşılık vermenin emrolunduğu aksırma çeşidi budur. Bununla birlikte sevmenin, her iki aksırma türü hakkında genel olma ihtimali, farklı hükümlerin ise özellikle yerhamukellah demek hakkında sözkonusu olma ihtimali de vardır. Aksıran için müstehap olan hususlardan birisi de aksırırken aşırıya kaçmamaktır. Abdurrezzak, Ma’mer’den, o Katade’den şöyle dediğini zikretmektedir: “Yedi şey şeytandandır.” Bunlar arasında da şiddetlice, hızlıca aksırmayı zikretmiştir.

“Onu duyan her müslüman üzerine ona yerhamukellah demek, bir haktır.” Bu buyruk, aksıran kimsenin hemen elhamdülillah demesinin müstehap olduğuna delil gösterilmiştir.

İbn Dakiki’l-’îd bazı ilim adamlarından şunu nakletmektedir: Üzerindeki hakkı, sakinleşinceye kadar ifa etmekte acele etmemesi ve hemen ona yerhamukellah demek için elini çabuk tutmaması gerekir. İbn Dakiki’l-’Id der ki: Ancak böyle bir şeyde yerhamukellah demenin şartı göz önünde bulundurulmamış görülüyor. Bu şart ise yerhamukellah demenin, aksıran kimsenin Allah’a hamd etmesine bağlı olduğudur. Buhari el-Edebü’l-Müfred’de, Mekhûl el-Ezdî’den şunu rivâyet etmiştir: “Ben İbn Ömer’in yanında bulunuyordum. Mescidin uzak bir tarafındaki bir adam aksırdı. İbn Ömer: Eğer Allah’a hamd etti isen, yerhamukellah, dedi.” Bu da aksırana yerhamukellah demenin, aksıranın aksırmasını ve elhamdülillah demesini işiten kimseler için meşru olduğuna delil gösterilmiştir.