Esma-i İlahiye

By | 8 Nisan 2015

esma-i-ilahiyeİlâhî isimler, bu sayılanlardan ibaret değildir. Hadisi şerifte doksan dokuz sayısının zikredilmesi, bunlardan başka İlâhî isim yoktur anlamında bir sınırlama değildir. Bunlar en meşhur isimlerdir. Allah’ın sayısız ismi vardır.

Biz Esmâ-i İlâhiye’nin tamamını bilmiyoruz. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bir kimsenin afet ve musibetler dolayısıyla tasalandığında okuması için talim ettikleri duada, “Allah’ım, ben Senin kulunum, kullarından bir erkekle bir kadının oğluyum. Perçemim Senin (kudret) elindedir. Hakkımdaki kararın yürürlükte ve takdirin âdilânedir. Senden, kendini isimlendirdiğin, Kitab’ında zikrettiğin, mahlûkatından herhangi birine öğrettiğin veya gayb ilminde kendine tahsis ettiğin (kimseye bildirmediğin) her ismin hürmetine… Kur’ân’ı kalbimin baharı, gözümün nuru, hüzün, gam ve tasamın gidericisi kılmanı diliyorum.” buyuruyor. (A. Hanbel, Müsned, 1/391; Hakim, Müstedrek, 1/690).
Demek ki, sadece bir insanın bildiği, yalnız bir kitapta zikredilmiş, tek bir salih kul, cin veya meleğe bildirilmiş ya da nezd-i Uluhiyet’te mazharı isti’sâr olmuş (kimseye bildirilmeyip ilm-i İlâhî’ye has kılınmış) isimler de vardır.