(
Yüce Dua)
Ya Rahman! Ya Rahim!
Sana dua ediyorum. Senden afv-ü mağfiret diliyorum. Allahım!
Seni dilimle, kalbimle her an anıyorum.
Seni doksandokuz isminle çağırıyor, bin bir sıfatına sığmıyorum.
Sen işiticisin, bilensin erisgeyip bağışlayansın.
Senden başka kapı yok ki gideyim.
Senden başka dergah yok ki yöneleyim. Bütün varlığımla sana geldim.
Ellerim havada, gözlerim semada;
Diz çöktüm, sana döndüm.
Artık duamızı kabul, indinde makbul eyle.
Adem (a.s) “Rabbimiz! Biz kendimize zulm ettik, eğer bağışlamaz vebi- ze acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz” demişti.
Ben de diyorum.
İbrahim (a.s) “Beni yaratan ve bana doğru yolu gösteren O’dur. Beni yediren içiren O’dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler zümresine kat. Bana, sonra gelecekler içinde iyilikle anılmak nasip eyle! Beni Naim Cennetinin varislerinden kıl! demişti.
Ben de diyorum.
Lut (a.s) “Şu fesatçılar güruhuna karşı bana yardım eyle” demişti.
Ben de diyorum.
Musa (a.s) “Beni bağışla” demişti.
Ben de diyorum.
Süleyman (a.s) “Ey Rabbim! Beni, tarafından hayırlı bir nesil bağışla. Şüphesiz sen duayı hakkıyla işitensin.”demişti.
Ben de diyorum.
Yusuf (a.s) “Ey gökleri ve yeri yaratan! Sen dünya da da ahirette de benim sahibimsin. Beni Müslüman olarak öldür ve beni Salihler arasına kat! “demişti.
Ben de diyorum.
İsa (a.s) “Sen benim içimdekini bilirsin. Halbuki ben senin zatında olanı bilmem. Gizlilikleri eksiksiz bilen yalnızca sensin” demişti.
Ben de diyorum.
Ey Rabbim! Gerçek şu ki: Biz, “Rabbimize iman edin!” diye seslenen bir davetçiyi (Peygamberi Kur’an’ı işittik, hemen itaat ettik. Artık bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, ruhumuzu iyilerle beraber al, ey Rabbimiz! Rabbimiz! Bize peygamberlerin vasıtasıyla va’dettiklerini de ikram et ve kıyamet gününde bizi rezil rüsvay etme” (amin)
Duanın Arapçası :
Velhamdülillahi rabbil alemin vessalatü vesselamu âlâ seyyidina Muhammedün ve âlâ alihi veeshabihi ecmein.