Din ve İman Nedir?

By | 6 Nisan 2015

din-ve-iman-nedirİman kelimesi, inanmak, güven vadetmek, başkalarının emniyetini temin etmek., ya da emin, güvenilir ve sağlam olmak manâlarına gelir. Istılah olarak ise iman, Peygamber Efendimiz’in (aleyhissalatu vesselâm) yüce Allah’tan getirdiği kat’î olarak bilinen hükümlerde (zarûrat-ı dîniyede) O’nu tasdik etmek, haber verdiği şeyleri tereddütsüz kabul etmek, bunların gerçek ve doğru olduğuna kalben inanmak demektir. Vicdanî itiraf ve kalbî iz’anda bulunmak demektir. İmanın tarifiyle ilgili olarak, kalbin tasdiki yanında ‘dil ile ikrar’ ifadesini ekleyenler de olmuştur. Ancak, âlimlerin ekserisi ikrârı (dil ile beyanı), yalnızca dünyevî hükümlerin uygulanabilmesi için bir şart telâkki etmişlerdir. Diğer bir ifadeyle ikrârı, imanın aslı ve gerçeği değil de, şartı olarak görmüşlerdir. Bu cümleden olarak, kalben iman etmiş bir insan bazı hallerde dil ile ikrârda bulunamasa da imanı yine sahihtir, geçerlidir. Söz gelimi, dilsizin imanı geçerli olduğu gibi, küfre/inkâra zorlanan kişinin hayatî tehlike karşısında dil ile inkâr etse de imanı sahihtir. “Kalbi imanla dolu olarak mutmain iken, dini inkâr etmeye mecbur bırakılıp da yalnız dilleriyle inkâr sözünü söyleyenler hariç, kim imanından sonra Allah’ı inkâr ederek gönlünü inkâra açar, göğsüne küfrü yerleştirirse, onlara Allah tarafından bir gazap, hem de müthiş bir azap vardır.” (Nahl, 16/106)

Kureyş müşrikleri, Yasir ile ailesini dinden dönmeye zorladılar. Kabul etmeyince Yasir ile Sümeyye’yi develerle parçalattılar. Babası ile annesinin bu durumunu gören Ammar (r.a.) dili ile onların istedikleri sözü söyledi. Peygamberimiz (aleyhissalatu vesselâm), onun ruhsatı (izni) kullandığını bildirdi. Ayet bu ruhsatı beyan buyurmak üzere indirilmiştir.

İman, insanın aklını kullanması veya âfâkî (kâinat) ve enfüsî (kendisini) tefekkür neticesinde Allah’ın, insanın içinde yakacağı bir meş’aledir.
İman hem nurdur, hem kuvvettir. Evet, hakikî imanı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir ve imanın kuvvetine göre, olayların tazyikatından kurtulabilir.

İnsanlığın en mühim meselesi olan ‘îman gerçeğini farklı açılardan ele alacak olursak: