Çeşitli Duâlar
Eskiden beri yapılmakta olagelen duâlar çoktur. Bunları Peygamber Efendimiz (sallâllahü aleyhi ve sellem) buyurmuştur. Sabah, akşam namazlardan sonra ve çeşitli vakitlerde okunmaları sünnettir. Bunların çoğunu İhya kitabımızda toplamıştık. Birkaç tane, çok iyi duâyı da Bîdâyetü’lHidâye’de yazmıştık. İsteyenler oradan bu duaları ezberleyebilirler. Çünkü bu kitapta yazmak uzun sürecek. Mânâları kolaydır. Herkes onlardan birkaç şey ezberleyebilir.
Biz ise, vâki hâdiseler ve yapılacak işler arasında sünnet olan, fakat hatırlarda az kalan birkaç duâyı burada bildireceğiz. Bu sû retle ezberlenmiş ve mânâları da bilinmiş olur. Her birini kendi vaktinde söylemelidir. Çünkü kulun Allahü Teâlâ’dan hiçbir zaman gafil olmaması, O’nu unutmaması lâzımdır. O’na yalvarmaktan, O’ndan istemekten geri kalacak bir an yoktur.
Evden çıkınca, Besmele okur ve «Yâ Rabbi! Yoldan çıkmaktan ve başkalarım da yoldan çıkarmaktan, zulüm etmekten, zulüm olunmaktan, cahillikten ve bilgisizliğe ait her şeyden sana sığmıyorum», der ve Besmele okur. Sonra, «Lâ havle velâ kuvvete illâ bil lâh» deyip, Allahü Teâlâ’ya tevekkül eyledim’i söyler. Câmlnin kapısına gelince «Allahümme salli alâ Muhammedin ve âlihi ve sellem» deyip «Yâ Rabbi! Günahlarımı bağışla ve rahmet kapılarını üzerime aç» der. Sağ ayağını ileri atar, öteden beriden, havadan sudan konuşulan bir meclise girerse kefâret olarak şöyle söyler: «Süb hânekâllahümme ve bihamdike, Yâ Rabbi! Senden başka mâbud olmadığına şehâdet ederim. Senden afvolunmamı isterim. Tevbe ile sana geldim. Kötü şeyler yaptım. Kendime zulmettim. Beni mağfiret et. Çünkü senden başka günahları afveden yoktur».
Çarşıya, pazara çıktığı zaman şöyle der: «Lâ ilahe illâllahü vahdehu lâ şerîkeleh, lehü’lmülkü ve lehü’lhamdü, yuhyî ve yümît ve hüve hayyün lâyemût, ba’de’lhayri ve hüve alâ külli şey’in kadir». Yeni elbise giydiği zaman, «Yâ Rabbi! Bu elbiseyi bana giydirdin. Çeşitli Duâlar Bunun için Sana hamd olsun. Senden bunun iyi olmasını istiyorum, iyi işlerde kullanmak istiyorum, bundan gelecek zarardan Sana sığınıyorum», der. Yeni ayı görünce şöyle der: «Yâ Rabbil Bu ayı rahat, huzur, iman, selâmet ve İslâm’da olarak üzerimizde bulundur». Rüzgâr estiği zaman şöyle der: «Yâ Rabbi! Bu rüzgârdan ve içinde olanlardan, bununla gönderdiklerinden hayır ve iyilikler istiyorum. Bu rüzgârın zararından, içindekilerin ve bununla beraber gönderdiklerinin zararından sana sığınıyorum».
Birisinin ölüm haberini duyunca der: «Sübhâne’lhayyillezi lâyemût. İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râci’ûn». Sadaka verince şöyle der: «Yâ Rabbi! Bu sadakamı kabul eyle. Muhakkak ki Sen işitici ve bilicisin». Kendisine bir zarar geldiği zaman şöyle der: «Belki de Allahü Teâlâ bununla bize iyilik yapmış olur. Biz Rabbimize rağbet ediciyiz». Bir işe ilk başladığı zaman şöyle der: «Yâ Rabbi! Bize kendi tarafından rahmet gönder. İşlerimizi, bizi hidâyete kavuşturacak vesile eyle».
Göğe baktığı zaman şöyle der: «Ey Rabbimiz! Bunu boşuna yaratmadın. Sen her şeyden münezzehsin. Bizi Cehennem azabından koru. Gökte burçlar yapan, ondan ışık kaynaklan ve ışık veren ayı yaratan çok mübarektir». Gök gürültüsü duyunca şöyle der: «Gök gürültüsünün ve O’ndan korkan meleklerin kendisine hamd ettiği Allahü Teâlâ her şeyden münezzehtir». Şimşek çaktığı zaman şöyle der: «Yâ Rabbi! Bizi gadâbınla öldürme, azabınla helâk etme, bundan önce bizi afveyle». Yağmur yağarken şöyle der: «Yâ Rabbi! Onu bol, doyurucu ve bereket indirici eyle. Onu rahmete sebep kıl, sıkıntı ve azaba sebep kılma». Kızgınlık zamanında şöyle der: «Yâ Rabbi! Günahımı afvet, kızgınlığı kalbimden gider ve beni kovulmuş şeytandan koru».
İnsanlardan korkunca şöyle der: «Yâ Rabbi! Onlan Sana havale eder, şerlerinden Sana sığınırım». Bir yeri ağrırsa, elini oraya koyar, üç defa «Bismillah» ve yedi defa «Eûzü billâhi ve kudretiht nün şerri mâ ucîdü ve ühâzirû», der. Sıkıldığı, üzüldüğü zaman şöyle der: «Lâ ilâhe illâllahü’laJiyyü’lhakîm, lâ ilâhe illâllahü rabbü’l arşi’lazîm, lâ ilâhe illâllahü rabbü’ssemâvâti ve’lardı ve rabbü’l arşi’lkerîm». Bir işi yapamadığı zaman şöyle der: «Yâ Rabbi! Ben Senin kulunum. Kölenin ve cariyenin oğluyum. Benim ihtiyarım Senin elindedir. Emrin benim hakkımdadır. Çeşitli Duâlar Senin kazân bende adaletin kendisidir. Kendine söylediğin bütün isimlerin, yahut kitabınla indirdiğin, yahut kdllanndan birine ihsan ettiğin, yahut kendi ilmi gaybmda mahsus kıldığın isimlerin hürmetine, Kuı’ânı Kerim’i; kalbimin baharı, göğsümün nuru, üzüntümün gidericisi, gamımın dağıtıcısı eyle!»
Aynaya bakınca şöyle der: «Allahü Teâlâ’ya hamd olsun ki, beni güzel şekilde yarattı ve bana güzel şekil verdi». Köle satın aldığı zaman alnının üstündeki saçını tutup şöyle der: «Yâ Rabbil Senden bunun hayırlı olmasını, ahlâkının iyi olmasını diliyorum, bunun kötülüğünden ve kötü ahlâkından Sana sığınırım».
Yatarken şöyle demelidir: «Yâ Rabbil Senin ismin ile yanımın üstüne yatıyorum ve ismin ile kalkacağım. Bu benim canımdır. Sen de onu alansın. Yaşamam, ölmem seninledir. Eğer onu alırsan af vet, bırakırsan, sâlih kullarını koruduğun gibi, bunu da koru». Uyandığı zaman şöyle der: «öldükten sonra bizi dirilten ve dönüş yine O’na olacak olan Allahü Teâlâ’ya hamd olsun. Mülk, büyüklük ve saltanat Allahü Teâlâ’nın olduğu hâlde sabaha kavuştum; İzzet de, kudret de Allahü Teâlâ’nmdır. İslâm yolunda, ihlâs kelimesi ile Peygamberimiz (aleyhisselâm) in dininde, babamız İbrâhim aleyhisselâmm —ki kuvvetli Müslüman idi, müşriklerden değildi— milletinde olarak sabahladım».