Ahiret hayatımız için çalışmak; gelecek musibetlere karşı sabır göstermek, hüzün ve elemi metanet ile Allah (cc)’tan yardım dileyerek karşılamak, nefsine hoş gelmeyecek bir şeyi Allah (cc)’m rızası doğrultusunda tatbik etmek, cefa ve sıkıntılara göğüs germek ve her ne olursa olsun iffetini, namusunu, ırzını her şeyin üzerinde tutmak ve neticesinde mümin olarak ölmek ve cenneti hak etmek bir Müslümanın görevlerindendir.
Cennet, Müslümanlar için vaat edilmiş en büyük nimettir. Bir mümin olarak cennete olan isteğimiz kadar hazırlık yapalım ve onu hak edecek fiiller sergileyelim.
“Nimet olarak size ulaşan ne varsa, Allah (cc)’tan”(Nahl, 53. ayet)
Bizler için hazırlanmış olan cenneti, hak etmek adına ne yapıyoruz?
Samimi olmak, içten davranmak ve her şeyin önünde Allah (cc) ın rızasını düşünmek bu yolda bizim yardımcımız olacaktır.
Sahabeden bir siyahi kadın Efendimiz (sav)’in yanına gelerek; ‘ Ben sara hastasıyım, sara nöbetim geldiği zaman açılıp saçılıyorum benim için Allah (cc)’a dua et’ dedi.
Efendimiz (sav): “ Dilersen sabredersin cennetlik olursun, dilersen Allah’ a dua ederim sana şifa verir.” buyurdular.
Kadın; ‘Sabredeyim ama açılıp saçılıyorum, Allah (cc)’a dua et de açılıp saçılmayayım” dedi ve Efendimiz (sav), kadın için dua etti.
Sahabe kendi aralarında bu kadından ‘Cennetlik Kadın’ diye bahsediyorlardı. Çünkü, Allah (cc)’ın razı olmayacağı bir hal onu kendi hastalığından daha fazla düşündürüyordu ve endişelendiriyordu. İşte samimi bir kadın ve Ashabın tabiri ile ‘Cennetlik Kadın’.