Başkasını Kendine Tercih Etmenin Sünneti

By | 11 Şubat 2015

BAŞKALARINI KENDİNE TERCİH ETMEKBaşkasını Kendine Tercih Etmenin Sünneti

Başkasını kendine tercih etmenin sünneti ve kendileri yoksulluk içinde bulunsalar bile, di­ğerlerini kendilerine tercih ederler. Kim cimriliğinden ko­runursa işte onlar kurtuluşa erip umduğuna nail olanlar­dır.” (Haşr 9)

“Allah’a olan sevgileri için veya mala olan sevgilerine rağmen yemeklerini, yoksula, yetime ve tutsağa verirler, onları doyururlar.” (İnsan 8)

Ebu Hüreyre -Allah ondan razı olsun- şöyle demiştir. Bir adam Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’e gelerek: “Ben açım,” dedi. Allah’ın Rasulü hanımlarından birine haber gön­derip yiyecek göndermesini istedi. O da: “Seni peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki evde sudan başka bir şey yok,” dedi.

Sonra diğer bir hanımına haber gönderdi. 0 da aynı ce­vabı verdi. Nihayet tüm hanımları aynı cevabı verince: “Bu gece bu adamı kim misafir edecektir?” buyurdu.

Ensardan biri: “Ya Rasulallah ben misafir ederim,” dedi. Onu evine götürdü ve karısına: :Peygamberin misafirine ye­mek hazırla,” dedi.

Başka bir rivayette: Evde yiyecek bir şeyler var mı? diye sordu. Hanımı: “Hayır sadece çocukların yiyeceği kadar bir şey var,” dedi. Ensâri: “Öyleyse çocukları bir şeylerle avut, sof­raya gelmek isterlerse onları uyut. Misafirimiz içeri girince lambayı söndür, ona kendimiz de yiyormuş gibi gösterelim” dedi. Sofraya oturdular. Misafir karnını doyurdu, onlar da aç yattılar. Sabahleyin o sahabi Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’in yanma gitti, onu gören Rasulullah sallallahu aley­hi vesellem şöyle buyurdu:

“Bu gece yaptıklarınızdan dolayı Allah sizden razı oldu.” (Buhari, Menakıb-ül Ensar 10. Müslim, Eşribe 172)

Yine Ebu Hüreyre -Allah ondan razı olsun-‘den rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “İki kişinin yiyeceği üç kişiye, üç kişinin yiyeceği dört kişiye yeter.” (Buhari, Et’ıme 11, Müslim, Eşribe 178)

Müslim’in Cabir’den rivayetine göre şöyledir: “Bir kişinin yiyeceği iki kişiye, iki kişinin yiyeceği dört kişiye, dört kişinin yiyeceği ise sekiz kişiye yeter.” (Müslim, Eşribe 179)

Ebu Said el Hudrî -Allah ondan razı olsun- şöyle demiş­tir: “Günün birinde Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’le birlikte bir seferde bulunuyorduk. Bu sırada devesine binmiş bir adam çıkageldi. Bir şeyler umarcasına sağa sola bakını­yordu. Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem:

“Fazla binek hayvanı olanlar olmayanlara versin, fazla azığı olanlar olmayanlara versin.” Bu konuşmasında her cinsden malı saydı. İşte o zaman hiçbir müslümanın ihtiyacından fazla bir şey bulundurmaya ve saklamaya hakkı olmadığını anladık.” (Müslim, Lukata 18)

Sehl İbni Sa’d -Allah ondan razı olsun- şöyle demiştir: “Bir kadın dokuduğu bir kumaşı getirip Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’e hediye olarak verdi ve:

“Bunu giyesiniz diye kendi ellerimle dokudum,” dedi. Bunun üzerine böyle bir kumaşa ihtiyacı olan Rasulullah sal­lallahu aleyhi vesellem onu alıp belden aşağısına giyerek ya­nımıza geldi. Ashabtan biri:

“Ne güzel kumaşmış bunu bana ver de giyineyim” dedi. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem: “Peki” dedi. Orada bi­raz oturduktan sonra evine döndü kumaşı katlayıp o adama gönderdi. Ashabı kiram o sahabiye: “Hiç de iyi yapmadın, Rasulullah onu ihtiyacı olduğu için giyinmişti, üstelik sen Pey­gamber sallallahu aleyhi vesellem’in bir şey isteyeni geri çevirmediğini bile bile o kumaşı istedin,” dediler. O sahabi de şunları söyledi:

“Vallahi ben o kumaşı giyinmek için değil kendime kefen yapmak için istedim.” Sehl der ki: “O kumaş sonunda o kimse­nin kefeni oldu.” (Buhari, Cenaiz 25)

Ebu Musa el Eş’ari -Allah ondan razı olsun-‘den rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:

“Eş’ariler herhangi bir savaşta erzakları bitince veya Medine’deki ailelerinin yiyecekleri azaldığı zaman hepsi yan­larında bulunan yiyeceği ne varsa getirip bir yaygıya dökerler sonra toplananı aralarında bir kap içinde ölçerek eşit bir şe­kilde paylaşırlardı. İşte bu yüzden Eş’ariler bendendir, ben de

Eş’arilerdenim.” (Buhari, Şirket 11. Müslim Fezailüs-Sahabe 167)