Babanın Bedduasından Sakınmak

By | 9 Eylül 2014

namaz-kildiran-seccade

 

dede-düşünmekKişi babasının ya da annesinin kendisine yapacakları beddualardan korun­malıdır. Özelliklede haklı olarak yapacakları beddualarından. Özellikle duaların kabul edildiği bir saate denk gelme olasılığından dolayı, bu bedduadan son de­rece sakınmak gerekir.

• Müslim rivayet eder; Cabir radıyallâhu anh der ki: Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem ile birlikte Batnı Buvad gazasında yola revan olduk. Kendisi Mecdî b. Amr El-Cüheni’yi arıyordu. Su devesine bizden beş, altı ve yedi kişi nöbetleşe biniyordu. Derken Ensardan bir adamın biniş nöbeti kendi su devesine döndü. Ve onu çöktürerek bindi. Sonra onu sürdü. Ama deve bir parça durakladı. O da ona:

–        Deh! Allah sana lanet etsin! Dedi. Bunun üzerine Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem :

“Kim bu devesine lanet eden?” diye sordu. O zat:

–        Ben ya Resûlallah! Dedi.

“İn onun üzerinden, lanetlenmiş hayvanla bize arkadaşlık etme! Kendini­ze beddua etmeyin! Çocuklarınıza beddua etmeyin! Mallarınıza beddua etme­yin! Allah’tan bir şey istenip de, sizin için kabul buyurduğu saate rastlamayın!” dedi.

Açıklama:

Cüreyc’in kıssasında geçmişti. Hani anası onun hakkında şöyle bedduada bulunmuştu; “Allah’ım ona fahişelerin yüzünü göstermeden canını alma!” ve duasını Allah’u Teala kabul etmişti.

Evlat ana babanın bedduasından sakınmalıdır. Özelliklede ana baba maz­lum konumunda olurlarsa ve salih insanlardan iseler… Duaları ana baba olma­ları hesabiyle daha makbul olabilir.

Ancak ana babası batıl üzere olurlarsa, ya da zulümlerine iştirak etmediği için zalim konumunda çocukları hakkında bedduada bulunurlarsa, o zaman on­ların beddualarını kaale almamalıdır.

Sa’d radıyallâhu anh’ın annesi oğlu hakkında bedduada bulunmuştu. Çünkü şirke girme konusunda anasına itaat etmemişti. Sa’d duasına iltifat etmemişti.

Bazı çocuklar babalarının zalimce tavırları ve haksız yere yaptıkları beddu­alardan korkarlar. Özellikle baba oğlunu batıl bir şeye davet edipte, oğlu icabet etmeyince!.

Böylelerine deriz ki, üzülme, tasalanma. Çünkü Allah’u Teala müttaki kulla­rının duasını kabul eder. Ve rabbimiz iyi ile kötüyü, ıslah eden ile bozan kişileri en iyi bilendir.