Asil ve Cömert Olmak

By | 1 Ağustos 2019

Müslüman’ın asil olması ve her durumda vakar ve ciddiyetini koruması gerekmektedir.

Müslüman, dara düştüğü zaman hiçbir kimseden di­lencilik yapmaz ve bir şey istemez. Kendisine ikram edi­lenlerden Allah (cc)’ın adıyla yer içer. Kendisini küçük düşürecek hallerden ve zilletten korur.

Çünkü Müslüman, bilir ki esas istenilecek makam; Rahman olan Allah (cc)’ın sonsuz hâzinesi ve mağfireti­dir.

Her insan yokluğa, dara, fakirlik ve açlığa düşebilir. Kendisine gelen bu durumu, mümin bir kimse yadırga­maz ve ne yapılması, nasıl davranılması gerekiyorsa o şekilde hareket eder. Asla isyan etmez, kendini insanla­rın gözünde küçük düşürmez ve sahipsiz olmadığı bilin­ci içerisinde olur.

Asil olmak; zenginlik ile değil, vakar ve sebat iledir. Nice fakir olan ve asaletinden hiçbir şey kaybetmeyen insanlar vardır ve bunlar Allah (cc)’ı anmaktan bir an geri durmazlar.

Yine fakirliğin gelebileceği gibi, zenginlik ve bol ni­mette, insanı bulabilir.

Mümin kimse; zengin olduğu için şımarmamalı, baş­kalarına tepeden bakarak hakir görmemeli, insanları ma­lı ile incitecek her hareketten kaçınmalı, zenginlik ile ge­len asaletini yaşamalı ve malını en güzel şekilde Allah (cc) için harcamalıdır.

Mümin cömert olmalıdır. Cömertlik Peygamberimi­zin (sav) en çok dikkat ettiği ve en güzel huylarındandır. O, kendisinde olsa da verirdi, olmasa da. Kendisine ge­leni her zaman paylaşır ve hiçbir geleni boş çevirmezdi.

Fakirlik veya zenginlikte asaletin cömertlik olduğu­nu yaşamış, yaşatmış ve ifade etmiştir.

“Veren el, alan elden hayırlıdır” buyurarak bu durumu bizlere anlatmıştır.