Anne-Babanın Yerine Hac Yapılabilir mi?

By | 9 Şubat 2015

anne-babanin-yerine-hac-yapilabilir-miBir kimse, hayatta olup da kendilerine hac farz olmayan anne-babasının yerine nafile olarak hacca gidebilir. Eğer onlar, üzerlerine hac farz olduğu halde ölmüşlerse, evlâdı borçlarını ödemek maksadıyla hacca gidebilir. Ayrıca kendi namına farz olan hacca giden kimse, ölmüş olan anne-babasından birisini niyet ettiği takdirde onlar da borçtan kurtulmuş olurlar.

Bir iyilik ve ibadeti işleyen mü’min, o ibadetten hâsıl olacak sevabı istediği kimselere bağışlayabilir. Bu sevap, hem şahsın kendisine, hem de diğerlerine eksiksiz olarak aynı miktarda ulaşır. Çünkü nuraniyet sırrıyla, bir sevabın bir kişiye ulaşması ile milyonlarca insana ulaşması sırasında bir fark yoktur.

Bediüzzaman Said Nursî’nin ifadesiyle, “‘Nasıl ki, bir lamba yansa, mukabilindeki binler aynaya (her birine) tam bir lamba girer. Aynen öyle de, bir Yâsin-i Şerif okunsa, milyonlar ruhlara hediye edilse, her birisine tam bir Yâsin-i Şerif düşer.”

Bu sırrı anlayan mü’minlerin yapmış oldukları ibadet ve hizmetlerinin sevabını bütün Müslümanlara bağışlaması yerinde olur.
Âhiretle ilgili işlerde ortaklık sırrı bulunduğundan, mü’minlerin işledikleri amel ve ibadetler halis bir niyetle herkesin defterine aynı misliyle yazılır.

Meselâ, bir vaktin namazım kılan bir insan, o namazın sevabını bütün Müslüman kardeşlerine bağışlamasıyla hem kendisi kazançlı
çıkar, hem de onları hissedar etmiş olur. Çünkü kendisi ayrıca bağışladığı kimseler sayısınca sevap kazanır.
Bu hususta İbni Âbidin, Hz. Ali’nin (r.a.) rivayet ettiği şu hadisi zikreder:

“Bir kimse mezarlığa uğrar da on bir kere İhlâs Sûresini okur ve sevabını bütün ölülere bağışlarsa, ölülerin sayısınca kendisine sevap yazılır.”1
Aynı şekilde hacca giden bir mü’min, hac farizasını edâ ettikten sonra, sevabını istediği kimselere bağışlayabilir. Bu arada, hacca giden bir kimsenin yaptığı haccm sevabını anne-babasına bağışlaması daha güzel ve yerinde bir harekettir.

Ayrıca bir kimsenin anne-babasının yerine hacca gitmesi de câizdir. Bu hususta Reddü’l-Muhtar’da meseleye açıklık getiren bazı hadis- i şerifler yer almaktadır. Bu hadislerin meâlleri şöyledir:

İbni Abbas rivayet ediyor:
Resulullah (a.s.m.) şöyle buyurdu:

“Anne-babası için hacca giden veya onların borcunu ödeyen mü’min için bir mükâfat vardır: O kimse Kıyamet gününde sâlih kimselerle birlikte haşrolacaktır.”

Câbir bin Abdullah rivayet ediyor:

Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurmuştur:

“Bir kimse babası veya annesi namına hacca giderse, onun hac borcunu ödemiş sayılır. Kendisine de on hac sevabı yazılır.”
Zeyd bin Erkam rivayet ediyor:

Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurmuştur:
“Bir kimse anne-babasının yerine haccederse, bu hac hem kendisi, hem de ebeveyni namına kabul olunur. Anne-babasının ruhları mesrur olur. Kendisi Allah katında sâlih kimseler sınıfına dahil edilir.”
Bu esaslara göre, bir kimse, hayatta olup da kendilerine hac farz olmayan anne-babasının yerine nafile olarak hacca gidebilir. Bunun için ayrıca onların emir ve müsaadelerini almasına gerek yoktur.

Çünkü bu meselede vekalete ve niyabete lüzum görülmemektedir. Böylece onları hac sevabından mahrum etmemiş olur.

Eğer anne-babası, üzerlerine hac farz olduğu halde ölmüşlerse, evlâdı borçlarım ödemek maksadıyla hacca gidebilir. Ayrıca kendi namına farz olan hacca giden kimse, ölmüş olan anne-babasından birisini niyet ettiği takdirde onlar da borçtan kurtulmuş olurlar.
Bu meselede İmam Âzam’ın içtihadını bildiren İbni Âbidin, şu hadis-i şerifi delil olarak zikreder:

Sahabe-i kiramdan birisi Peygamberimize (a.s.m.) gelerek, “Babam hacca gidemeden öldü. Ben onun yerine hacca gidebilir miyim?” diye sordu. Peygamberimiz, “Babanın bir borcu olsaydı öder miydin?” diye sorunca, “Evet” cevabını verdi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz şöyle buyurdular:

“Öyle ise Allah’a, olan borç ödenmeye daha layıktır.”