Veki‘, Süfyân-ı Sevrî’den, o da Mücâhid’den işiten birinden naklediyor: “Adamın biri Resûlullah’m (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem) yanma geldi ve,
– Ey Allah’ın Resûlü! Ben sadaka veriyorum. Bununla Allah’ın rızasına kavuşmayı ümit ediyorum. Ayrıca hakkımda insanların, “Bu hayır sahibi biridir” demelerini de istiyorum (acaba bu konuda ne buyurursunuz) dedi.
Adamın bu sözü üzerine şu ayet indi:
“Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, salih amelde bulunsun ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak etmesin”
Hikmet ehlinden bir zat der ki: Şu yedi amelde yedi görevi terk eden kişi yaptığı o işten bir yarar göremez:
1- Allah’tan, O’nun azabından ve gazabından çekinmeden korku hali yaşamak. Bu kişi, “Ben Allah’tan korkarım” der fakat günah işlemekten geri durmaz. O halde “Allah’tan korkuyorum” demesinin kendisine bir yararı olmaz.
2- Ümit içerisinde hareket eder ve amellerini o dairede yapar, fakat istekte bulunmaz. Yani, “Ben Allah’ın sevabından ümit varım” der ancak salih ameller yapmak suretiyle bu sevabı kazanma yoluna girmez, ona talip olmaz. Bu nedenle, onun bu sözleri bir fayda vermez.
3- İyi işler yapmak için niyeti vardır, ancak kasıt yani fiili tavır yoktur. Yani, kişi kalben ibadeti ve hayrı işlemeye niyet eder, ancak kalkıp da bu işi yapmaya yeltenmez.
4- Dua eder ancak gayret göstermez. Yani Allah Teâlâ’ya kendisini hayırlar işlemede muvaffak etmesi için dua eder, fakat bunun için hiçbir çaba ve gayrette bulunmaz. Onun sözleri de boştur. O kimsenin şu ayet-i kerimede de buyrulduğu üzere cehd ve gayrette bulunması gerekir:
“Bizim uğrumuzda cihad edenleri (çaba gösterenleri] elbette (razı olduğumuz) yollarımıza ulaştıracağız. Şüphesiz ki Allah iyilerle beraberdir”
5- İstiğfar eder ancak hakikî pişmanlık duymaz. Bu kişi devamlı “Estağfirullah” (Allahım beni bağışla) der durur, ancak yapmış olduğu günahlara pişmanlık duymaz. Böyle bir istiğfarın ona faydası olmaz.
6- Devamlı aleni ve açıkta amel eder. Yaptığı amelleri riyaya daha yatkın ve uygundur. Onun gizlice işlenmeye uygun ameli olmadığından hiç gizli ameli yoktur. Elbette bu hali ona bir fayda vermez.
7- İhlâssız gayret Yani kişi, taat ve ibadetlerinde gayet ciddî ve gayretlidir, lâkin amellerinde ihlâs sahibi değildir. Bu haliyle ibadetleri kendisine hiçbir fayda sağlamaz. Üstelik bu davranış, nefsine gurur ve kibir dahi verir.