Altın ve Gümüşün Zekâtı Ne Kadardır?

By | 12 Temmuz 2015

altin-ve-gumusun-zekati-ne-kadardir    Külçe halinde veya darbedilmiş durumda olan altın ve gümüş, her ne maksatla bulundurulursa bulun durulsun, nisab miktarına ulaşıp üzerinden bir yıl geçtiğinde zekâta tabi olurlar.
Altının nisabı 20 miskal’dir, bir miskal 20 kırattır, bir kırat da 5 arpa ağırlığıdır.
Gümüşün nisabı ise 200 dirhem’dir, bir şer’! dirhem 14 kırattır. Buna göre 10 dirhem, 7 miskal ağırlığına denktir.
Bir de örf! dirhem vardır ki bunun bir dirhem’i 16 kırattır. Öyleyse, 20 miskal, örf! 25 dirheme eşittir. 200 şer’! dirhem de 175 örfî dirheme eşittir.
20 miskal altının zekâtı, yarım miskal altındır; 200 dirhem gümüşün zekâtı da, 5 dirhem gümüştür.
Altının, 20 miskalden fazla olan miktarı 4 miskale, gümüşün de, 200 dirhemden fazla olan miktarı 40 dirheme ulaşmadıkça, -İmam Ebu Yusuf ile imam Muhammed’e göre- bu fazlalıklar için zekât gerekir; Imam-ı Azam’a göre ise gerekmez. Ancak bu fazlalıklarla birlikte başka bir ticaret malı da bulunursa, o za-man hepsinin birden zekâtı verilir.
Meselâ; bir kimsenin, 239 dirhem gümüşü olsa, İmam-ı Azam’a göre, yalnız 200 dirhemi için 5 dirhem zekât gerekir, geriye kalan 39 dirhem için, -bu küsur 40 dirheme ulaşmadıkça- zekât gerekmez. İmam Ebu Yusuf ile imam Muhammed’e göryse, bu küsur 40 dirheme ulaşmasa bile onun da l/40’ı zekât olarak ve-rilmelidir.
Yine, bir kimsenin 270 dirhem gümüşü olsa, İmam-ı Azam’a göre, 240 dirhemi için 6 dirhem zekât verilmesi gerekir, geriye kalan 30 dirhem için zekât gerekmez, İmam Ebu Yusuf ile İmam Muhammed’e göreyse, geriye kalan 30 dirhem için de zekât verilmesi gerekir. Bu durum, altın için de geçerlidir.
Zekât hususunda altın ve gümüşün, -ittifakla- kıymetleri değil ağırlıkları itibara alınır. Buna göre, altın hır tepsinin kıymeti, tıisab miktarından fazla olsa; fakat ağırlığı 20 miskalden az olsa, o tepsiye -ittifakla- zekât düşmez.
Altın veya gümüşten yapılmış takılar, süs eşyaları, tablolar ve benzerleri de, nisab miktarına ulaştıklarında zekâta tabi olurlar. Bu zekât, kendi cinslerinden olmayan mal ile ödeneceği takdirde, -ittifakla- ağırlıklarına değil kıymetlerine bakılır. Fakat kendi cinsleriyle ödeneceği takdirde, lmam-ı Azam ile İmam Ebu Yusuf a göre ağırlıkları esas alınır; İmam Muhammed’e göreyse fakir için daha faydalı olan tercih edilir.
Altın ile gümüşün ve ticaret mallarının nisabında, bunların aynı cinsten olmaları şart değildir. Bu bakımdan, bir kimsenin, bir miktar altını ile gümüşü, bir miktar da ticaret malı bulunsa, bunların tümünün kıymeti de nisab miktarı olan 200 dirhem gümüşe veya 20 mıskal altına denk olsa, bunların zekâtım, 1/40 olarak vermek gerekir.
Elde bulunan altın ve gümüşten herbiri nisab miktarının altında olduğunda, bunların nisabı, lmam-ı Azam’a göre kıymetleri dikkate alınarak hesaplanır; İmam Ebu Yusuf ile İmam Muhammed’e göreyse, ağırlıkları dikkate alınarak hesaplanır.
Buna göre; bir kimsenin 100 dirhem gümüşü ve 100 dirhem gümüş değerinde de 10 miskal altım bulunsa, -ittifakla- 5 dirhem gümüş zekât verilmesi gerekir. Fakat 100 dirhem gümüş ile 100 dirhem gümüş kıymetinde 5 miskal altım yahut 50 dirhem gümüş ile 150 dirhem gümüş kıymetinde 10 miskal altını olsa, lmam-ı Azam’a göre, 5 dirhem miktarı zekât gerekir; İmam Ebu Yusuf ile İmam Muhammed’e göreyse zekât gerekmez; çünkü cüz bakımından nisabları noksandır. Fakat, 150 dirhem gümüş ile 50 dirhem kıymetinde 5 miskal altın olsa, -yine ittifakla-zekât gerekir; çünkü kıymetleri tam gümüş nisabına denktir.