Abdullah ibn Ömer (radıyallâhu anh)’dan rivâyet edilmiştir:
Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) adağı yasakladı. Sonra da:
– ‘Doğrusu adak, (takdir olunmamış) hiçbir hayrı getirmez. Adakla ancak cimri kimseden mal çıkarılır’ buyurdu.”
Buhart, Kader 6, Eyman 26; Müslim, Nezr4 (1639); Ebu Dâvud, Eyman 18 (3287); Nesâî, Eyman 14, 25; İbn Mâce, Keffarat 15 (2122); Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/61, 86)
Hz. Âişe (radıyallâhu anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır:
“Allah’a isyan konusunda adak olmaz. (Eğer adanmışsa) onun kefareti, yemin kefaretidir.”
(Ebu Dâvud, Eyman (3290); Tirmizî, Eyman 1 (1524); Nesâî, Eyman 41; İbn Mâce, Kefarat 16 (2125)
Amr b. Şuayb’ın babası yoluyla dedesi (Abdullah ibn Amr) (radıyallâhu anh)’dan rivâyet edildiğine göre Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır:
“Kendisiyle Yüce Allah’ın rızası gözetilen adağın dışında (yerine getirilmesi) gereken bir adak yoktur. Yine akrabalık bağını kesmek üzere yapılan yemin de geçerli değildir.”
(Ebu Dâvud, Talak 7 (2191, 2192); Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/249)