Sen ve diğer Müslümanların aleyhinde çalışan birçok insan var. Müslümanları üzüntü ve endişeye düşürmek adına faaliyetler yapılmaktadır.
Bunlar kişinin akima ve kalbine sokulmak istenen; korku, endişe, kaygı, nefret, bencillik ve isyan gibi duygulardır.
Bir çok insanı endişeye düşüren geçim sıkıntısını, insanlar üzerinde hakim kılmak isteyenler vardır. Bu endişe insanda hırs ve tamahı meydana getirir, daha fazlasını isteyen insan paylaşmaktan kaçınır ve bencilliğin içine düşer.
Bu duygular kişinin kalp ve akıl sağlığına etki ettiği gibi bedensel olarak da yıpratmaktadır. Sinirsel hastalıkları meydana getirir ve bedene sirayet eder.
Halbuki, mümin olan kişi; geçimin ve geçimsizliğin nerede olduğunu bilir, rızkın nereden geldiğini bilir, bereketin ve kanaatin ne olduğunun ve kimden geldiğinin bilincindedir. Bu gibi endişeleri insanlara aşılamak ve maddi korkuyu hakim kılmak isteyenlere karşı Müslüman; vakar ve metanetini koruyarak, ‘Allah (cc)’tan geldik ve yine O’na döndürüleceğiz’ bilinci ile hareket ederek tüm dünyevi endişelerinden beri olur.
“Allah (cc) kuluna kafi değil midir?” (Zümer, 36. ayet)
Allah (cc), bizler için en iyisini ve hayırlısını dilemektedir. Kanaat ve razı gelmek, müminin erdemi, şiarı ve kişiliği olmalıdır ki bu ve bunun gibi endişelere kapılmasın.
Allah (cc) bize yeter…