Zina

By | 23 Ağustos 2014

hac-umre-seti

 

Cinsel İlişkide Bulunmak HakkıAllah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

“Onlar (kurtuluşa erer. müTninler) ki edep yerlerini zina ve ha­ramdan korurlar.” (Mü’minun/5)

Kötülükler mü’minlere hela! kılınmamıştır. Başka bir ayette Allah-u Teâlâ şöle buyurmaktadır:

“Fuhşiyatın açığına ve gizlisine de yaklaşmayın!” (En’am/151) Burada açıktan kasıt, zina etmek, gizliden kasıt, öpmek ve dokunmak­tır.

Nitekim bunu te’yid eder mal iyette Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Eller, ayaklar ve gözler de zin ı ederler.”

Hz. Allah başka bir ayette şöyle buyurmaktadır:

“Ey Muhammed inananlara söyle, gözlerini harama bakmaktan sakındırsınlar ve avret yerlerini korusunlar. Bunlar onlar için en temiz bir yoldur.” (Nur/30)

Allah-u Teâlâ inanan erkek ve kadına avret mahalline bakmayı yasak­lamış ve avret yerlerinin korunmasını emretmiştir. Allah-u Teâlâ birçok ayette zinayı yasaklamıştır.

Yüce Rabbimiz bir ayette şöyle buyuruyor:

“Kim zina işlerse büyük bir azaba çarptırılır.” (Furkan/68)

Bu şu demektir. Cehennemle cezalandırılır. Denildiğine göre cehen­nemde ateşten bir vadi vardır. Ağzını açtığında bütün cehennem ehlini içine alır. Kokusu kokuların en pisidir.

Rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

 

Zinadan kaçınınız, onun altı tane zararı vardır. Üçü dünyada üçü de ahirettedir. Dünyadakiler şunlardır:

1)                        Rızık noksanlığı verir.

2)                        Ömrü kısaltır.

3)                        Sahibinin gönlünü karartır.

Ahiretteki üç zararı da şunlardır:

1)                        Allah’ın gadabına uğratır.

2)                        Şiddetli hesaba sebeptir.

3)                        Cehenneme girmeye vesiledir!

Rivayet edildiğine göre Musa (a.s.):

—                       Ey Rabbim zina edeni nasıl cezalandırırsın? dedi.

—                       Allah-u Teâlâ şöyle buyurdu:

—                       Zina edene, öyle bir ateşten gömlek giydirilir ki, büyük bir dağın üzerine bu ateş atılsa, dağı kül haline getirir.

Bildirilmiştir ki:

Zina eden bir kadın, şeytan katında bin zina eden erkekten daha sevim­lidir.

Mesabih adlı kitapta Rasûlüllah (s.a.v.)’den şöyle bir rivayet vardır:

—                       Zina eden kişiden iman ayrılır, başının üzerinde bekler. İşi tamam olunca iman tekrar ona geri döner!!

İkmaadlı kitapta Rasûlüllah (s.a.v.)’den şöyle rivayet ediliyor:

—                       Allah katında, bir erkeğin helali olmayan bir kadına yaklaşıp bırak­tığı metlisinden daha büyük günah yoktur!

Livata (erkeğin erkekle cinsel ilişkisi) zinadan daha büyük bir günah­tır. Zira Enes İbni Malik (r.a.) peygamber (s.a.v.)’den şöyle rivayet etmekte­dir:

Livata yapan 500 yıllık yoldan alınabilinen cennetin kokusunu alamaz!

İmam Kadı (Rahimehullah) şöyle dedi: Bazı şeylerden işittim. Her ka­dınla beraber bir şeytan, her erkek çocuğu ile ise onsekiz şeytan vardır.

Rivayet edildiğine göre:

—                       Kim genç bir çocuğu şehvetle öperse, Allah onu cehennemde beş- yüz yıl azapla cezalandırır. Kim bir evli kadım şehvetle öperse, sanki yetmiş kızla zina etmiş gibidir. Kim kızla zina ederse, sanki, yetmiş dul kadınla zi­na etmiştir!

—                       Revnekul Tefâsir adlı kitapda anlatıldığına göre, Kelbi şöyle dedi:

—                       Erkeğin erkekle cinsel ilişkisini, Lut kavmine ilk olarak şeytan öğ­retti. Şeytan onlardan birine, kendini süsleyerek çok güzel olarak gösterdi. O da onunla cinsel ilişkiye girdi. Sonra bu adeta yayıldı. Onlar Lut (a.s.) ile alay ettiler. Şayet doğru söylüyorsan “Allah’ın azabını üzerimize getir” de­diler. Lut (a.s.) Allah’a dua etti. Allah gökten taş yağdırarak, herbirinin üze­rine o işi yapanın ismini yazdı. Kur’an’da bir ayet olayı şöyle anlatıyor:

“Onlar Rabbinin katında bellidir.” (Hud/83)

Bu ayet şunu demek istemektedir. Onların yaptıklarını Allah bilmekte ve onların hepsine ayrı ayrı belirtici işaretler vermiştir. Bu Allah’ın ezeli bir hikmetidir.

Rivayet edildiğine göre, Lut kâv ininden bir esnaf, helak sırasında Mekke’de Kabe’nin yanındaymış. Taş, o adamın üzerine düşeceği esnada melekler: “Ey taş geldiğin yere dön!” dediler. Taş geri döndü. Adam Mek­ke’de kırk gün kaldı, taş gökle yer arasında bekledi. Adam Mekke’den çıkar çıkmaz taş adamın üzerine düşerek onu helak etti. Hz. Lut (a.s.) helakin ola­cağını öğrenince, hanımını ve çocuklarını alarak dağa yöneldiler. Lut (a.s.) etrafındakilere, arkalarına bakmamalarını söyledi. Ancak hanımı helakin se­sine dayanamayıp arkasına baktı. O anda gökten bir taş ta onun başına düşe­rek onu da öldürdü.

Mücahid (r.a.) olayı şöyle anlatıyor:

O sabah Cebrail (a.s.a) Lut kavminin ülkesine indi. Bölgeyi diğer böl­gelerden ayırdı. Sonra bölge insanı helak edilmeye başlandı. Taşlar evlerin ve insanların üzerine düşmeye başladı. Onların uğradığı azaba daha önce kimse uğramamıştı. Allah gözlerini kör etti ve sonunda ülkelerinin altını üs­tüne çevirdi. Orada en büyüğü Sodom olmak üzere beş şehir vardı. Berae sûresinde bu olay anlatılmıştır. O sırada bu bölgede dört milyon insanın ya­şadığı sanılmaktadır.