Bir yerde konakladığında, oturduğunda veya uyuduğunda korktuğu şeylerden Allâh’a sığınarak şöyle demelidir:
“Allâhım! Yarattıklarının şerrinden, gökten inenlerin, göğe çıkanların şerrinden, yeryüzünde yarattıklarının ve yerin içinden çıkanların şerrinden, gecenin ve gündüzün fitnelerinden, gece veya gündüz Sen’den bir iyilik getirenler dışında kapımı çalanların şerrinden Sana sığınırım. Senin ne iyiler, ne de kötüler tarafından sının geçilemeyen kelimelerine, bildiğim ve bilmediğim bütün güzel isimlerine sığınırım.
Ey rahmet edenlerin en büyüğü olan Rabbim! Alnından tuttuğun bütün canlılann şerrinden Sana sığınınm. Hiç kuşkusuz Sen, dosdoğnı yol üzerindesin.”
• Çantasında çan taşımamalıdır.
Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Her çanın yanında bir şeytan vardır. ”
Yine O (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Hiç kuşkusuz melekler, yanında çan taşıyan yolculara yoldaş olmazlar. ”
• Yolculukta yanında asâ taşımak ve onu yanından eksik etmemek güzel olur.
Çünkü Meymûn b. Mihrân, Abdullah b. Abbâs’ın (r.a.) şöyle dediğini nakletmiştir:
“Asâ taşımak peygamberlerin âdeti; mü’minlerin alâmetidir.”
Hasan-ı Basrî de (rh.a.) şöyle demiştir:
“Asâda altı güzel nitelik vardır: Peygamberlerin âdeti; sâlih kulların kıyafetinin bir parçası; yılan, köpek gibi zararlı hayvanlara karşı bir silah; güçsüzler için bir yardımcı; münafıklar için tasa ve iyilikler için de bir ziyadedir.”
Yine şöyle denilmiştir:
“Mü’minin yanında asâ olduğunda şeytan ondan kaçar; münafık ve günahkârlar ondan korkar; namaz kılan kişi, onu sütre yapar; güçsüz kalan kişi ona dayanır.”
Asânın bundan başka faydalan da vardır. Nitekim [Allâh’ın “Bu elindeki ne, ey Mûsâ!” diye sorunca] Hz. Mûsâ, şöyle demiştir:
“Bu, benim asamdır:• buna dayanırım, bununla davarlarıma yaprak çırparım, ayrıca diğer işlerimde de kullanırım. ”36