Yolcu Namazı ve Seferîliğin Mahiyeti Nedir?

By | 28 Nisan 2015

yolcu-namazi-ve-seferiligin-mahiyeti-nedirKişinin herhangi bir nedenle ikamet ettiği yerden kalkıp başka bir yere gitmesi veya gitmek için yola koyulması, Arapçada sefer veya müsaferet olarak adlandırılmakta olup, bu şekilde yola çıkmış kişiye de seferi veya müsafir denilir. Seferinin mukabili mukimdir ve mukim bir yerde yerleşik bulunan, yolcu olmayan kişi anlamındadır.

Hanefî mezhebi bu konuda mekânı esas almış ve Allah Resulü’nun hadis-i şeriflerinde belirtildiği üzere 3 konaklık yani 90 km’lik mesafeyi kat’ eden insan “seferi” dir hükmünü vermişlerdir.

Hanefî fukahası, bu mesafenin alınmasında kullanılan vasıtayı hiç değerlendirmeye almamıştır.
Yalnız çağımızın bazı âlimleri ulaşım vasıtalarının gelişmesini de nazara alarak, seferiliğin tahakkuku için zamanın esas alınması ve sevâd-ı âzâm’ın (toplumun çoğunluğunun) yolculuk yaptığı vasıta ile üç günlük zaman sonucu ancak seferi olunabileceğini söylemişlerdir. Merhum Allame Elmalık, bu görüşün öncülerinden sayılır. O, konu ile ilgili görüşlerini açıkladığı risalesinde bunu uzun boylu müdafaa eder ve o günkü şartlar altında trenin ölçü olarak alınmasını söyler.

Fakat Elmalık, bu risalesini “Bir kitapta bir görüşün açıklanması ile herkesin ona uymaya mecbur olduğu iddia edilemez. Fetva sorumluluğu da bana ait değildir. Ben de bir görüş açıklamasında bulundum.” diyerek bitirir.

Öte yandan seferilik, sadece namazların kısaltılmasını doğuran fiilî bir durum değildir. Bunun haricinde oruç tutma, sefer mesafesi dışında kocası ölen kadının iddet beklemesi, kadınların tek başına yolculuk yapması… gibi meseleler de seferiliğin neticeleri arasında yer alır. Bu açıdan meseleyi daha geniş bir çerçeve içinde ele alıp değerlendirmek gerekir.

Netice itibarıyla; bu konuda net ve kesin bir hüküm vermek zordur. Bunu, bütün Müslümanların fetvasını kabulleneceği ilmi bir hey’et verecektir; başka bir ifade ile, bu ve bunun gibi çözüm bekleyen meseleler, böylesi bir ilmi hey’etin teşekkülünü beklemektedir. O zamana kadar mevcut fukahanın çoğunluğunun kabul ettiği 90 km’de seferî olunur görüşüyle hareket etmek en uygun olsa gerektir.