Hicri-Kameri aylardan Receb, Şaban ve Ramazan aylarına “Üç Aylar”, “Mübarek Aylar” denir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), üç aylar ile ilgili şöyle buyurmuştur:
“Allah’ım, Receb ve Şâban’ı bize mübarek kıl ue bizi Ramazan’a kavuştur.”
“Ramazan geldiğinde Cennet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar bağlanır.”
Beş kandil gecesinden dördü de üç aylar içinde yer almaktadır. Regâib Gecesi, Receb ayının ilk Cuma Gecesi iken, Miraç Gecesi de Receb ayının 27. gecesidir. Berat Gecesi, Şaban ayının 15. gecesi iken, Kadir Gecesi de Ramazan ayının 27. gecesidir.
Receb ve Şaban ayları, mübarek Ramazan ayının da müjdecisi olan ay-lardır. Receb ayı tohum ekme, Şaban ayı sulama ve Ramazan ayı da hasat ayıdır denebilir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) Ramazan ayı dışında özellikle Şâban ayında çok oruç tutardı.
Üç aylar, ilahi rahmetin bolca yayıldığı kutlu aylardır ve bu rahmet yağmurundan herkesin faydalanması gerekir. Allah’ın bu büyük lütfunu çok iyi değerlendirmeli, ahiret ticareti fırsatını kaçırmamalı ve ahiret yatırımını çoğaltmalıdır.
Üç aylar kendini muhasebe etmek ve kişilik özelliklerini geliştirmek için önemli bir fırsattır. Bu aylarda özellikle kötülüklerden uzak durup iyilik¬lere yönelenlerin, bu güzel huylara kalıcı bir şekilde sahip olacağı umulur.
Üç ayların hem gündüzleri hem de geceleri bolca ibadet ile değerlendirilmelidir. Üç aylarda bolca yapılabilecek başlıca ibadetler şunlardır:
Cemaatle ibadet Etmek, Mescitlere Gitmek, Dua Etmek (Kendimiz ve Başkaları îçin), Hayır İşlerinde Bulunmak, İnfak Etmek, Muhtaçları Gözetmek, Yardım Etmek, Kur’an Okumak,
Namaz Kılmak (Kaza veya Nafile), Oruç Tutmak,
Salavat Getirmek (Hz. Peygambere Salat ve Selam Göndermek),
Tevbe ve İstiğfar Etmek, Zekat Vermek, Sadaka Vermek, Zikir/Tesbih Çekmek (Allah’ı Anmak)…
Bu mübarek ayları, mübarek günleri ve mübarek geceleri kutlamak (bu günlerde birbirini tebrik etmek), hem kendi aile bireylerimize, hem yakın çevremize, hem de diğer insanlara iyi bir örnek olmak ve onları da bu rahmete davet etmek için önemli bir davranıştır. Bu güzel manevi havayı diğer insanlarla da paylaşmayı, özellikle çocuklarımızı hediyelerle sevindirmeyi ve onları cami havasına alıştırmayı unutmamak gerekir. İftarın feyzi, sahurun bereketi, bayramın neşesi, cemaatin kardeşliği vb diğer insanlarla da paylaşılmalıdır.
Üç aylarda içine girilen manevi hava ile manevi huzur, sonraki günlerde de devam ettirilmelidir. Bu aylarda kazanılan üstün kişilik özellikleri veya manevi disiplin, üç aylar çıkınca terk edilmemelidir…
“Üç Aylar, Mübarek Günler ve Geceler” ile ilgili bazı Kur’an ayetleri için bakınız: Bakara, 2/183-185; İsrâ, 17/1, 17/79; Hac, 22/27-29; Duhân, 44/2-4; Cuma, 62/9-10; Müzzemmil,
73/20; Fecr, 89/2; Kadir, 97/1-5.