Teşehhüd konusu bir çok müslümanın merak ettiği ve teşehhüd nedir diye düşündüğü bir konudur. Teşehhüd nedir sorumuza en iyi cevaplardan birini de Berzenci Mevlid-i Şerifi’nde bulabiliriz.Berzenci mevlid-i Şerifi’nde açıklanan teşehhüd nedir, nasıl gerçekleşmiştir şu şekilde ayrıntılı anlatılmıştır;
“Allâh-u Te’âlâ mahlûkâtı yaratmak, yeri alçak yapmak ve göğü yükseltmek istediği zaman Kendi nûrundan bir tutam alarak ona:
‘(Ey nur!) Benim Habîbim Muhammed ol’ buyurdu. Artık o nur Adem’in yaratılışından beş yüz sene önce Arş’ı tavaf etmeye başladı, bir yandan da ‘Elhamdülillâh’ diye zikrediyordu.
O zaman Allâh-u Te’âlâ: ‘Ben de bunun için (bana çok hamd ettiğin için) sana Muhammed ismini verdim’ buyurdu.
Sonra Adem (Aleyhisselâm)ın nûrunu Muhammed Mustafa (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)İn nûrundan yarattı.
Sonra Muhammed (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) in beden-i şerifini de Âdem (Aleyhisselâm)m çamurundan yarattı.
Daha sonra Muhammed (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in nûrunu Adem (Aleyhisselâm)ın sulbüne yerleştirdi, bunun üzerine melekler saf saf olup Adem (Aleyhisselâm)ın arkasında durarak o nûra bakmaya başladılar.
Sonra Âdem (Aleyhisselâm)’. Yâ Rabbi! Bunlar niye benim arkamda duruyorlar?’ deyince Allâh-u Te’âlâ: ‘Muhammed’in nûruna bakıyorlar’ buyurdu.
Âdem (Aleyhisselâm): ‘Yâ Rabbi! O nûru benim alnıma yerleştir’ deyince, Allâh-u Te’âlâ o nûru Âdem (Aleyhisselâm)in cephesine nakletti.
Bu sefer melekler onun önünde durmaya
başlayınca Adem (Aleyhisselâm):
‘Yâ Rabbi! O nûru benim göreceğim bir yere yerleştir’ dedi.
Allâh-u Te’âlâ da onu şehâdet parmağına nakletti, bunun üzerine Adem (Aleyhisselâm) şehâdet parmağını kaldırarak:Kelime-i Şehadet getirdi. İşte teşehhütte parmak kaldırmanın aslı budur. Zaten o parmağın damarı kalple irtibatlıdır