Teheccüd Duası

By | 24 Mart 2015

teheccud-duasi    Teheccüd namazı için geceleyin kalkan kişinin şöyle demesi güzel olur:

“Canımı aldıktan sonra beni yeniden dirilten Allah’a hamd olsun. Dönüş onadır. ”

Sonra Âl-i İmrân Sûresi’nin son on ayetini okur, ardından dişlerini fırçalar ve abdest alır. Sonra şöyle der:

“Allâh’ım! Sen her türlü eksiklikten uzak ve her türlü övgüye lâyıksın. Senden gayn ilâh yoktur. Senden beni bağışlamanı diliyor ve tövbemi kabul etmeni istiyorum. Beni bağışla ve tövbemi kabul buyur. Sen tövbeleri kabul eden ve merhamet edensin.

Allâh’ım! Beni tövbekârlardan eyle, günahtan arınanlardan eyle, sabreden ve şükreden bir kul olmamı nasip eyle. Seni çokça zikreden, sabah- akşam seni teşbih eden kulların zümresine ilhak eyle.”

Sonra başını semaya dikerek şöyle der:

“Şahitlik ederim ki Allâh’tan başka ilâh yoktur, o tektir, ortağı yoktur. Yine şahitlik ederim ki Muhammed onun kulu ve elçisidir. Allâhım! Azabından affına sığmıyorum; öfkenden rızana sığınıyorum; Senden yine Sana sığınıyorum. Ben senin kulunum ve kulunun oğluyum. Kaderim Senin elinde. Üzerimde Senin sözün geçerli. Benim hakkımda her ne hüküm verirsen o mahzâ adalettir. Kendi ellerimle sana karşı günahlar işledim ve nefsimle sana karşı edepsizliklerim oldu. Senden gayrı ilâh yok. Sen her türlü eksiklikten münezzehsin ve ben kendime yazık ettim, kötülük ettim. Büyük günahlarımı bağışla. Sen benim rabbimsin ve günahları Senden başka kimse bağışlamaz. Senden başka ilâh yok Allahım!”

Namaz kılmak için kalkıp kıbleye yönelince öncelikle şöyle der:

Allâhu ekberu kebîran, ve’l-hamdulillâhi kesîran ve sübhânallâhi bükraten ve asîleri.
Ardından on kez sübhânallâh, on kez el-hamdulillâh, on kez lâ ilahe illallah, on kez de Allâhu ekber dedikten sonra şöyle dua eder:
Allâhu ekberu zü’l-melekûti ve’l-ceberûti ve’l-kibriyâ ve’l-azameti ve’l- celâli ve’l-kudrah.

Ayrıca dilerse Allâh Rasûlü’nden (s.a.v.) nakledilen şu duayı da ekleyebilir:

“Allâhım! Her türlü övgü sana aittir. Sen göklerin ve yerin nurusun. Her türlü övgü sana aittir, Sen göklerin ve yerin en değerli varlığısın. Her tü övgü sana aittir, sen göklerin ve yerin zinetisin. Her türlü övgü sana ai sen göklerim ve yerin ve her ikisi üzerinde bulunanların kayyûmusun/ kip çevirenisin. Sen Hak’sın, hakkın kaynağısın. Senin huzuruna çıkm da haktır. Cennet de cehennem de haktır. Peygamberler haktır; Muha med haktır. Allahım! Sana gönülden teslim oldum, sana inandım, özü sana bağladım. Bütün dava ve şikâyetlerimi sana arz ettim. Geçmiş ve ^ lecek, gizlediğim ve açığa vurduğum bütün günahlarımı bağışla. Öne karan da sensin, geri bırakan da. Senden gayrı ilâh yoktur. Allâhım ne me takvâsını/günahtan kaçınma irade ve kuvvetini ver ve onu günah dan anndır. Sen nefsimi arındırmayı lâyıkıyla yaparsın. Sen nefsimin ve ve Mevlâsısın. Allâhım! Beni en güzel amellere irşad et. En güzel ameli senden başka kimse irşad edemez. Kötü amellerden nefsimi uzak tut, k amellerden onu senden başka hiç kimse uzak tutamaz. Zavallı bir dilenci bi senden dileniyor ve zelil ve muhtaç biri gibi sana dua ediyorum. Rab’ sana dua etmem vesilesiyle beni bedbaht eyleme, bana rahmet ve merh eyle, ey kendisinden istenenlerin en hayırlısı ve verenlerin en cömerdi!

Ebû Seleme b. Abdurrahman’dan şöyle naklediliyor:

Âişe’ye “Hz. Peygamber gece kalkınca namaza başlamadan önce ne di?” diye sordum. Dedi ki: “O, namaza başlarken şöyle derdi: “Allâhım! Cebrail’in, Mikâil’in ve İsrafil’in rabbi! Gökleri veyeriy yaratan! Gizli ve açık her şeyi bilen! Sen, dünyada iken anlaşm düştükleri konularda kullann arasında hüküm vereceksin. Onların laşmazlığa düştükleri konularda izninle beni doğruya ilet. Hiç kuş. sen dilediğini dosdoğru yola iletirsin.”