Tebük Seferi ile ilgili Ayet: “Ey iman edenler! Size ne oluyor da: Allah yolunda cihada çıkın, denildiğinde, bazılarınız ağırdan alarak, bulunduğunuz yerden kımıldamak istemiyorsunuz? Yoksa siz ahireti bırakıp, sadece dünya hayatına mı razı oldunuz? Halbuki dünya hayatının geçici zevki ahiret saadeti yanında pek az ve değersizdir.” (Tevbe; 38)
Tebük Seferi ile ilgili Hadis: “Resûlullah Tebük Seferi sırasında şöyle buyurmuştur: ’Medi- nede bir topluluk kalmıştır ki, biz bir dağ yolunda bir vadide her yürüyüşümüzde onlarda bizimle birliktedirler.’ Ashab ‘Ya Resûlullah, onlar nasıl bizimle birlikte olur?’ diye sorunca da ‘Onları burada bulunmaktan meşru özürleri menetmiştir’ dedi.” (Buhari, Cihad, 141,Temenni,9)
Tebük Seferi ile ilgili Hikâye:
Tebük Seferinde Mescid-i Dırar Olayı
Hz. Peygamber Tebük’te yirmi gün kadar kaldıktan sonra, ashab-ı kiramın ileri gelenleri ile istişare ederek geri dönmeye karar verdi. Efendimiz Tebük’e giderken Medine’ye bir saat uzaklıktaki Ziyevan köyüne gelindiğinde münafıklardan bir heyet gelerek: “Ey Allah’ın Resulü! Biz hastalar ve Kuba mescidine gelemeyenler için özellikle yağmurlu gecelerde namaz kılmak üzere bir mescid bina ettik. Teşrif edip burada namaz kıldırsanız, hayır ve bereketle dua buyursanız” dediler. Hz. Peygamber bunun dönüşte olabileceğini söylemişlerdi. Bunun üzerine Tebük dönüşü bu sözü Allah elçisine hatırlatıp yeni yapılan mescide gelmesini rica ettiler.
Bu mescid Ebû Âmir Fâsık adlı bozguncu fasığın teşviki ile münafıklarca Kuba Mescidinin cemaatini bölmek niyetiyle yapılmış ve Efendimize suikast düzenlemek üzere içi silâhla doldurulmuştu. Hz. Peygamber bu nıescide gitmeye hazırlanırken Cebrail (a.s) gelerek durumu haber verdi.
Bunun üzerine Hz. Peygamber ashab-ı kiramdan Mâlik b. Dehsan ile Ma’n b. Adiyy’i Mescid-i Dırar’ı göndererek mescidi yıktırdı.