1. Zekâtın anlamı?
Zekât lügatta; artma, bereketlenme, temizlenme manasına gelir. Istılahta ise; Cenab-ı Hakk’ın layık olan kimselere verilmek üzere zenginlere farz kıldığı malın bir bölümüdür. Mali bir ibadettir. Malı ziyadeleştirdiği, temizlediği ve koruduğu için zekât denmiştir.
2. Zekât vermenin hükmü nedir?
Şartlarına haiz maldan zekât vermek, mükellef üzerine farz dır.
3. Zekât ne zaman meşru kılınmıştır?
Zekât, Peygamberimiz’in Medine’ye hicretlerinin 2. yılında, Ramazan orucundan az önce farz kılınmıştır.
Peygamberimiz’in ifadesiyle İslam’ın köprüsü olan zekâtın farziyyetini inkar eden dinden çıkar, ihmal edip vermeyenler fâsık olur,büyük günah işlemiş olur.
4. Zekâtın vücubunun şartları nelerdir?
Zekât aşağıdaki şartları taşıyanlar üzerine vâcib (farz) dır:
1. Müslüman olmak..
2. Hür olmak.
3. Tam mülkiyete sahip olmak.
4. Nisaba malik olmak.
5. Nisap mülkiyeti üzerinden kameri bir senenin geçmesi.
5. Nisaba sahip çocuk ve delinin üzerine zekât farz mıdır?
Zekât vermek için akıllı ve erginlik çağında olma şartı yoktur. Nisaba malik olan çocuğun ve delinin de üzerlerine zekât vermek farzdır. Kendileri veremezlerse velileri vermek durumundadır, vermezlerse günahkar olurlar. Şayet zekâtını verecek velileri yoksa, çocuk erginlik çağma gelince, deli sağlığına kavuşunca, şayet malları muhafaza edilmişse geçmiş yılların da hesabı yapılarak zekâtları verilir.