Receb-i Şerif ayı hakkındaki hadisi şerifler:
“Dikkat edin, muhakkak ki Receb ayı haram aylardandır. Bu ayda Allahü Teâlâ (Celle Celâlühü) Nuh’u (Aleyhisselam) gemiye bindirdi ve Nuh (Aleyhisselam) oruç tuttu. Gemide olanlara da emretti ve onlarda oruç tuttular. O sebeple Allahü Teâlâ (Celle Celâlühü) onları kurtardı. Boğulmaktan emin kıldı. Allahü Teâlâ (Celle Celâlühü) yeryüzünü küfür ve isyandan tufan sebebiyle temizledi.”
Peygamber Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: “Son nefeste imanla gitmeyi, can çekişirken susuzluk acısını çekmemeyi ve lanetlik şeytanın kuracağı tuzaktan kurtulmayı istiyorsanız, dört mübarek aya (Receb, Zilkade, Zilhicce ve Muharrem aylarına) gerek bol bol oruç tutarak, gerekse geçmiş günahlarınız için Allahü Teâlâ’dan (Celle Celâlühü) af isteyerek, saygıda kusur etmemeye bakınız. Bütün varlıkların ortaksız yaratıcısı olan Allahü Teâlâ’yı (Celle Celâlühü) sık sık anınız ki, selametle Rabbinizin cennetine giresiniz.”
Peygamber Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: “Cennette Receb adını taşıyan bir ırmak vardır. Bu ırmağın suyu sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır. Receb ayında bir gün oruç tutan mü’mini Allahü Teâlâ (Celle Celâlühü) kıyamet gününde bu ırmaktan sulayacaktır.”
Peygamber Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: “Kıyamet günü bütün insanlar aç olarak haşredilecektir. Yalnız peygamberler, aileleri, Receb,
Şaban ve Ramazan aylarını oruçla geçiren mü’minler müstesna tutulacaktır. Çünkü bu kimseler o günde açlık ve susuzluk çekmeyeceklerdir.”
Peygamber Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) başka bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “Receb-i Şerif ayının diğer aylara üstünlüğü, Allahü Teâlâ’nın (Celle Celâlühü) yarattıklarına olan üstünlüğü gibidir. Şaban-ı Şerif ayının diğer aylar üzerine olan fazileti ise benim diğer peygamberlere olan üstünlüğüm gibidir. Ramazan ayının diğer aylara olan fazileti ise ümmetimin diğer ümmetlere fazileti gibidir.”
Peygamber Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: “Beni dinleyin! Receb-i Şerif ayı Allahü Teâlâ’nın (günahları duymayan) sağır ayıdır. İnanarak, d¬ğerini takdir ederek bu ayda bir gün oruç tutan kimseye Allahü Teâlâ’nın (Celle Celâlühü) rızası vaciptir. İki gün tutana, Allahü Teâlâ (Celle Celâlühü) katında, ne yerdekilerin, ne de göktekilerin belirtemeyeceği derecede sayısız nimetler vardır. Üç gün tutana delilik, abraş, cüzzam ve deccalın fitneleri gibi tüm dünya bela ve musibetlerinden ve ahiret azabından muaf tutulacaktır.”
Kıyamet gününde insanlar Arasat meydanında sıcaklardan şaşkın ve başı dönmüş bir halde iken Allahü Teâlâ’dan (Celle Celâlühü) bir nida gelir:
– Eynerrecebiyyun? (Recebciler nerede?)
Yani “Dünyada iken Receb ayının sevabını umarak Receb ayına hürmet edenler nerede?” diye bir nida gelir. Bunun üzerine herkes işitip der ki:
– “Bakın ve görün; şimdi Recebcilere teveccühle devlet kapısı açılır.”
O an perde arkasından bir nur peydah olup bu halkın üzerine güneş gibi yürür. Kıyamet karanlığında ne kadar Recebci varsa hepsini bulup yürüterek toplar, Allahü Teâlâ’nın (Celle Celâlühü) bunlar için hazırladığı makama götürür. Cebrail, İsrafil ve Mikail de (Aleyhimüsselam) bu nur ile beraber olurlar. Recebciler bu makama vardıkları zaman, nail oldukları hürmet ve izzete şükür için hep birlikte secdeye kapanırlar. Yine Allahü Teâlâ (Celle Celâlühü) tarafından bir nida:
– “Ey kullarım! Başınızı yerden kaldırın. Siz o hizmeti dünyada iken yaptınız. Geçin, şimdi sizin için hazırladığım izzet makamına gidin.”
Böylece herkes Receb ayına hürmet ettiğinin derecesine göre cennette yerini bulur.
Receb-i Şerif sıkıntıyı ve afetleri terk etme, sözünde durma, tevbe ve mevlaya yönelme, ibadet ve Şaban ayına hazırlık ayıdır.
Enes (Radıyallâhü Anh) buyuruyor ki: Allah Resulü (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) Receb-i Şerif ayı girdiğinde şu duayı okurlardı:
(Allâhümme bârik lenâ fî recebe ve şa’bân ve belliğnâ ramazân) “Ya Rabbi! Bize Receb ve Şaban ayını mübarek kıl, Ramazan ayına da yetiştir.”
Receb-i Şerifin ilk gecesinde okunacak dualar:
(İlâhî tearrada leke fî hâzihil leyletil mütearridûne ve kasadekel kâsidûne ve emle fadleke ve ma’rufeket tâlibûne ve leke fî hâzihil leyleti nefehâtün ve cevâizu ve atâyâ ve mevâhibu temunnu bihâ alâ men teşâu min ibâdike ve temneuhâ mimmen lem tesbik vel inâyetü minke ve hâenâ abdukel fakîru ileykel müemmelü fadluke ve ma’rûfeke fein künte yâ mevlâye tefeddalte fî hâzihil leyleti alâ ehâdin min halkıke vecedte aleyhi biâidetin min udfike fesalli alâ Muhammedin ve âlihî ve ceddi aleyye bitûlike ve ma’rûfike yâ rabbel âlemîn.)
74 • İBADET REHBERİ
Hazreti Ali (Radıyallâhü Anh) Efendimizin bu gecedeki duası:
(Allâhümme salli alâ Muhammedin ve âlihî mesâbîhul hikmeti ve mevâlin ni’meti ve meâdimül ismeti va’simnî bihim min külli sûin velâ te’huznî alâ ğurretin velâ alâ gafletin velâ tec’al avâkibe emrî hasreten ve nedameten verda annî feinne mağfireteke lizzâlimîne ve ene minezzâlimîn. Allâhümme iğfirlî mâ lâ yedurruke va’tıni mâ lâ yenfeuke feinnekel vâsiatü rahmetühü elbediâtü hikmetühü fa’tınis siati ve taate vel emne vessihhate veşşükra velmuâfâte vettakvâ vefriğ essabra vessıdka aleyye ve alâ evliyâike va’tınil yüsrâ velâ tec’al meahül usrâ ve’mum bizâlike ehlî ve veledî ve ihvânî fîke ve min veledenî minel müslimîne vel müslimâti vel mü’minîne vel mü’minât.)
Receb-i Şerif ayında kılınacak namaz:
Hazret-i Selman-ı Farisi’den (Radıyallâhü Anh) rivayet ediliyor ki: Receb-i Şerif’in hilali girdiğinde Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) bana hitaben buyurdular ki: “Ey Selman! Her kim ki Receb ayında her rekatta bir FATİHA SURESİ Üç İHLAS SURESİ Üç de KAFİRUN SURESİ’ni okuyarak otuz rekat namaz kılarsa Allahü Teâlâ (Celle Celâlühü) o kimsenin günahlarını af ve mağfiret eder. Ona senenin tamamını oruç tutmuş sevabı verir. Gelecek seneye kadar namaz kılanlardan yazılır. Her gün onun için Bedir şehitlerinden bir şehidin ameli kadar ameli yükseltilir.” Selman-ı Farisi (Radıyallâhü Anh) sonra sorar: Ey Allah’ın Resulü! O namazı ne şekilde, ne zaman kılayım? Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Ey Selman! Ayın evvelinde on rekat kılarsın. Allah (Celle Celâlühü) rızası için niyet edilir. İki rekatta bir selam verilir. Yukarıdaki dualar okunur. Namaz tamamlandıktan sonra eller kaldırılıp şu dua okunur:
(Lâ ilâhe illallâhü vahdehü lâ şerike leh, lehül mülkü ve lehül hamdü yuhyî ve yumît, biyedihil hayr ve hüve alâ külli şey’in kadîr. Allâhümme lâ mânia limâ e’tayte velâ mu’tıye limâ mene’te velâ yenfeu zel ceddi minkel ced.)
Sonra iki elini yüzüne sürersin. Ayın ortasında da on rekat kılarsın. (Yukarıda tarifi geçtiği gibi.) Namaz tamamlandıktan sonra
(Lâ ilâhe illallâhü vahdehü lâ şerike leh, lehül mülkü ve lehül hamdü yuhyî ve yumît, biyedihil hayr ve hüve alâ külli şey’in kadîr. İlâhen vâhiden ehaden ferden sameden vitran velem yettehiz sâhibeten velâ veledâ.)
Duasını okursun. Ayın sonunda da on rekat kılarsın. (Yukarıda tarifi geçtiği gibi.) Namaz tamamlandıktan sonra
(Lâ ilâhe illallâhü vahdehü lâ şerike leh, lehül mülkü ve lehül hamdü yuhyî ve yumît, biyedihil hayr ve hüve alâ külli şey’in kadîr. Ve sallallâhü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihit tâhirîne velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm.)
Duasını okursun. Sonra ne hacetin ve isteklerin varsa Mevla’dan istersin. Allahü Teâlâ (Celle Celâlühü) seninle cehennem arasında yetmiş hendek kılar. Her bir hendek arası yer ile gök arası kadardır. Her rekat için bin rekat namaz kılmış sevabı yazılır. Sırat üzerinden geçme beratı verilir.”