Câbir b. Abdullah (radıyallâhu anh)’dan rivâyet edildiğine göre Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır:
“Kim sarımsak yada soğan yerse bizden veya mescidimizden uzak dursun!”
(Buhârî, Ezan 160; Müslim, Mesacid 73 (564); Ebu Dâvud, Et’ime 40 (3822); Ebu Avâne, Müsned, 1/410)
Enes b. Mâlik (radıyallâhu anh’dan rivâyet edilmiştir:
“Enes’e:
– ‘Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in, sarımsak hakkında ne buyurduğunu işittin mi?’ diye soruldu. (O da şöyle dedi:) Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem):
– ‘Kim şu pis kokulu bitkiden yerse sakın mescidimize yaklaşmasın’ buyurdu.”
(Buhârî, Ezan 160, Et’ime 49; Müslim, Mesacid 70 (562); Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/186.
Ayrıca b.k.z: Ebu Avâne, Müsned, 1/412)
(Arapça’da “şecer” kelimesinin, gövdesi ve dalı olan ağaçlar için kullanıldığı bilinmekteyse de Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) burada bu kelimeyi, soğan ve sarımsak için de kullanması, bu kelimenin; gövdesi, dalı-budağı olmayan sarımsak ve soğan gibi bitkileri de kapsadığını göstermektedir.
Buna göre çirkin kokulu diğer sebzeleri çiğ olarak yemek de mekruhtur. Bunları yiyen kimseler, kokuları kayboluncaya kadar mescide gitmemeleri gerekmektedir.
Bu tür sebzeleri yiyenlerin mescide girmelerinin yasaklanmasının sebebi; oradaki insanları ve melekleri rahatsız etmektir. Kıyas yoluyla ağzı ve yarası ağır kokanların, üstü-başı kirli olan kasap ve balıkçı gibi kimseler ile cüzzamlı ve alaca hastalığına yakalanmış kimselerin cemaate devam etmemelerine fetva verilmiştir.
Sigarayı da bu şekilde düşünmek gerekmektedir.)