Abdulah b. Ömer’den nakledilir: “Tebük’te Hz. Peygamber’e -sallallâhu aleyhi vesellem- peynir getirilmişti. Bir bıçak istedi. Besmele çekti ve kesti.” Bunu Ebu Davud rivayet etmiştir.
Açıklama:
Ashab da Suriye’de ve İrak’ta onu yemişlerdi.
Yaş ve tuzsuz olanı mide için iyidir. Uzuvlardan kolay geçer, şişmanlatır, karnı mutedil bir şekilde yumuşatır. Tuzlu olanı daha az gıdalıdır ve mide için iyi değildir, bağırsaklara eza verir. Eski peynir karnı tutar. Kızartılmış olanı da öyledir. Yaralara iyi gelir ve ishali önler.
Peynir soğuk ve rutubetlidir. Kızartılarak alınırsa, mizaca daha uygun olur. Çünkü ateş onu düzeltir ve dengeler, cevherini yumuşatır, tat ve kokusunu güzelleştirir. Eski ve tuzlu olanı sıcak ve kurudur. Kızartılması durumunda iyileşir, acılığı kırılır. Çünkü ateş, kendisine münasip olan sıcak ve kuru parçaları emer. Tuzlu olanı ise zayıflatır, böbrek ve mesane taşları oluşturur. Mideye iyi gelmez. İnceltici özelliği olan şeylerle karıştırmak daha da kötüdür. Çünkü onun mideye zararlı etkisini arttırır.