Öğle namazının ilk vakti güneşin semada tam tepeye çıktığı andır (zeval vakti). Sonu ise her şeyin gölge boyu kendisi kadar olduğu andır. Güzel olan, hava aşırı sıcak veya bulutlu olmadığında namazı cemaatle kılmak isteyenler için öğle namazını erken vakitte kılmaktır. Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Öğle namazım ortalık serinleyince kılınız; çünkü aşın sıcak, cehennemin ateşinden ileri gelir. ”
Yine Bilâl’in (r.a.) şöyle dediği nakledilmiştir:
“Allâh Rasûlü’ne (s.a.v.) öğle namazının vaktinin geldiğini haber verdim. Bana ‘Ortalığın serinlemesini bekle’ buyurdu. Bir süre sonra yine haber verdim, aynı cevabı verdi. Bir süre sonra yine haber verince ‘Tepelerin gölgesini görünceye kadar bekle’ buyurdu ve ekledi: ‘Aşın sıcak, cehennemin ateşinden ileri gelir. Bundan dolayı ortalık sıcakken serinlemesini bekleyin.
Öğle namazının vaktinin girdiği şöyle bilinir: Güneş tam tepede iken zeval öncesidir. Birazcık batıya sarkınca öğle vakti girmiş olur.
Bir hadiste şöyle varit olmuştur:
“Güneş, nalın tasması kadar batıya sarkınca öğle namazının vakti girer.”
Her şeyin gölge boyu kendisi kadar olunca öğle namazının vakti çıkar ve ikindi namazının vakti girer. Bunu kendin ölçmek istiyorsan yere bir çöp dikerek veya kendin dik bir şekilde ayakta durarak gölgeyi ölç. Sonra gölgenin bittiği yeri bir çizgi çekerek işaretle. Sonra eksiliyor mu, yoksa artıyor mu diye bak. Eksildiğini görürsen bil ki güneş henüz tepe noktasına varmamıştır. Olduğu gibi kalıyor ve hiçbir eksilme ve artma olmuyorsa bu, güneşin tam tepe noktasında olduğunu ve vaktin gün ortası olduğunu gösterir ve bu vakitte namaz kılmak caiz değildir. Gölge artmaya başlayınca bu, güneşin batıya döndüğünü gösterir. Gölgenin artmaya başladığı andan itibaren diktiğin şeyin gölge boyuna varıncaya kadar gölgeyi takip et. Diktiğin cismin boyu ile gölge boyu eşitlenince öğle namazının vakti sona ermiş demektir. Gölge boyunda az bir miktar daha artış olunca ikindi namazının vakti girer ve cismin gölge boyu iki katına çıkıncaya kadar devam eder. Bundan sonra güneş batıncaya kadar olan süre ise ikindi namazının zarûret durumlarında kılınabileceği vakittir.
Bu işlemi ayakta durmak sûretiyle kendin de yapabilir ve gölgenin yerini öğrenebilirsin. Eksiliyorsa güneş henüz tepe noktasına varmamıştır. Duruyorsa güneş tam tepe noktasındadır. Artmaya başlayınca güneş batıya dönmüş demektir.
Ayakta durarak ve kendi boyunu dikkate alarak ise vakti şöyle tespit edersin. Senin boyun üzerinde durduğun adım hariç kendi adımınla yedi adımdır. Yüzünü güneşe doğru çevirirsin. Sonra birine gölgenin bulunduğu noktayı işaretlemesini söylersin. Sonra ökçenden başlamak üzere işaretlenen yere kadar olan gölgenin uzunluğunu ölçersin. Aradaki mesafe zevâl gölgesi hariç yedi adımdan az ise bu, öğle vaktinin devam ettiği ve ikindi namazı vaktinin henüz girmediği anlamına gelir. Gölge boyu yedi adımı aşınca ikindi namazının vaktinin girdiği anlaşılır.
Adımlama ve çubuk dikme tekniği ile vakit tespiti, kış ve yaz aylanna göre farklılık arz eder ve gölge boyunda kısalma ve uzama olur. Kışın gölge boyu uzar; çünkü güneş kişinin tam tepesinde yer alır. Zira güneş bu vakitlerde semanın eteklerinde yürür ve havada yükselmez. Yaz aylarında ise gölge boyu kısalır; çünkü güneş havada yükselir ve ışıkları kişinin tam tepesine düşer. Çünkü ilk yükseldiğinde gökyüzünün kenannda olur. Bundan dolayı gölgesi kendisinin tam hizasına düşer. Güneş tepe noktasına varıncaya kadar gölge boyu gittikçe kısalır. Tam tepede bulunduğu an gölge boyunun en kısa olduğu andır. Batıya dönmeye başlayınca, yani zeval vaktinden itibaren gölge boyu yeniden uzamaya başlar.
Gölge boyu yöreden yöreye de farklılaşır. Mekke ve yakınlarıdaki bölgeler gibi güneşin yörüngesinin tam altında yer alan bölgelerde gölge boyu tamamen yok oluncaya kadar kısalır. Horasan ve civarı gibi güneşin yörüngesinden uzakta kalan yerlerde ise yazın da, kışın da gölge boyu uzun olur. Dolayısıyla buraların yazı gölge boyu bakımından diğer yerlerin kışına benzer. Bu bölgelerde gölge boyu bir adıma kadar düşebilir (ama tamamen kaybolmaz).