Nuh tufanı nedir hakkında Ayet: “Onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla birlikte olanları kurtardık, ayetlerimizi yalan sayanlan da suda boğduk. Çünkü onlar kör bir kavimdi.” (Araf; 64)
Nuh tufanı nedir hakkında Hadis: Peygamber Efendimizin Miraç esnasında yaşadıklannı anlattığı hadisten bir kesit: “…Bunu geçtikten sonra, bir deryaya vâsıl oldum. Onun büyüklüğünü, ancak Yüce Hak bilir. Onu başkası anlatamaz. “Bu derya ne deryasıdır?” dedim; Cebrail bana şöyle anlattı: “Bunun adına, Bahrü’n-nıkam, (azab deryası) derler. Nuh tufanı bu deryadan inmiştir…” (Delail-i Hayrat)
Nuh tufanı nedir hakkında Hikâye: Hz. Nuh’un Oğlu
Hz. Nuh’un kâfirlerin yanında olan bir oğlu vardı. Hz. Nuh tufan sırasında oğlunu dalgalardan kurtulmaya çalışırken görünce seslendi: “Ey oğulcağızım! Bizimle gemiye bin. Sakın kâfirlerle beraber olma!”
“Beni sudan koruyacak bir dağa sığınırım!”
“Allah dilemedikçe, O’nun azabından koruyacak hiçbir şey yoktur.”
Hz. Nuh’un oğlu da tufanda boğuldu. Dünyada sudan kurtaramadığı oğlunu hiç değilse kıyamet günü kurtarmayı arzu etti! Muhakkak ki, ateş sudan daha şiddetlidir. Allah, Nuh’a aile efradını kurtaracağına dair bir söz vermişti. Bu nedenle Hz. Nuh, Allah katında oğlu için şefaatte bulunmayı istedi ve Rabbine şöyle yalvardı: “Şüphesiz oğlum benim ailemdendir. Muhakkak ki, Senin aile efradımı kurtaracağına dair verdiğin sözün haktır.”
Fakat Allah, kendisine ortak koşanlar hakkında yapılan şefaati kabul etmez. Allah’a ortak koşan bir kimse peygamberin ailesinden biri olamaz. İsterse öz oğlu olsun! Allah, Nuh’un dikkatini bu hususa çekerek şöyle buyurdu: “Ey Nuh! O senin ailenden değildir. Çünkü o kötü amellerin sahibidir. O hal’ de bilmediğin birşeyi benden isteme. Seni cahillerden olmaktan menederim- Hz. Nuh hatasını anladı, tevbe etti: “Ey Rabbim! Bilmediğim şeyi senden ıs‘ temekten sığınırım, bana merhamet etmezsen, hüsrana düşenlerden olurum.