Nuh (A.S.)’a gelince, O’nun kavmi Ehl-i Teşbih — Allah’ı bir şeye benzetme ehli olup putlara taptılar. Hak Teâlâ Hazretleri, Nuh (A.S.)’ı onları din yoluna çağırmak için gönderdi. O da kavmini Allah’ı tasdike ve O’nu tenzihe davet etti. Hak Celle ve Alâ Hazretleri zatında, sıfatlarında, efâlinde (işlerinde) her suretten ve bir şeye benzetişten, teşbih olunmaktan tenzih edilmiştir. O kavim ise onu bir şeye benzetirlerdi. İşte bu sebeple Allahü Teâlâ onlara Nuh A.S.)’ı tenzih için yolladı.
Böyle olunca Nûh (A.S.)’m hakikati ve ruhu Allahü Teâlâ’nın zat isim nurundandır ki bu isim de Esselâm’dır. O da kendisine uyan kavmini suda boğulmaktan ve teşbihten selâmete erdirdi.
Nitekim Hak Sübhânehu ve Teâlâ Hazretleri Kuran-ı Kerim’inde şöyle buyurdu:
«Yâ Nûh, gemiden bizim tarafımızdan selâmetle in, bizden sana bereketler olsun.» (Hûd sûresi, âyet: 48)
Nûh (A.S.)’m aklı ve kalbi Hak Teâlâ’nın sıfat isimleri nurundandır ki, o da Şekûr’dur. (Şükredicidir). Nitekim Hak Teâlâ Hazretleri Kur’an-ı Kerim’inde şöyle buyurur:
«O, (Nuh) hakkiyle şükreden bir kuldu.»
Nûh (A.S.)’ın nefsi Hak Teâlâ’nın fiil isminin ikisindendir: Biri, Müntakim (intikam alıcı), biri de Hafız (koruyucu)dur. Çünkü Nûh A.S.), Hak Teâlâ’nın düşmanlarından intikam aldı ve onları esfelisa filine (yerlerin dibinin dibine, Cehennem’e) indirdi.