Muhammed’in Aile Halkı

By | 19 Kasım 2014

hz-muhammed“Muhammed’in Aile Halkı” ifadesinden maksadın ne olduğu hakkında değişik görüşler ileri sürülmüştür. Bunları şöyle özetlemek mümkündür:
1. Rasulullah’a yakınlığından dolayı kendisine zekât verilmesi caiz olmayanlar, bunların da kim oldukları konusunda ihtilaf edilmiştir: a. Sadece Haşim oğulları, b. Haşim ve Muttalib oğulları, c. Hz. Fatıma ile Ali’nin çocukları olan Haşan ve Hüseyin’in soyundan Kıyamete kadar gelecek olan nesil.
2. Kayıtsız şartsız Hz. Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem)’e yakınlığı olanlar,
3. Kıyâmete kadar Hz. Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in izinden giden bütün Müslümanlar,
4. Müslümanların takva sahipleri
Yalnız bu kelimeyle; duada ümmet, övgüde takva sahipleri, zekât konusunda kendilerine zekât verilmeyenler kast edilebilir.
Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), Hz. İbrahim’den daha faziletli olduğu halde neden kendisine Hz. İbrahim gibi salevat niyaz edildiği alimler arasında tartışma konusu olmuştur. Kadı İyâz’a göre; Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) bu salavatı, kendisi ile aile halkı için istemiştir. Ta ki yüce Allah kendisine tahsis buyurduğu nimetini, Hz. İbrahim ile onun aile halkına nasıl tam olarak ihsan ettiyse öylece ihsan buyursun.
Bazıları da, Hz. Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in salvat istemesi kendisi için değil de ümmeti içindir demişlerdir.
Bazıları da, bundan maksat; nimetin kıyamete kadar devamı olduğunu söylemişlerdir.
Ayrıca Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in bu şekilde salevât istemesi, kendisinin Hz. İbrahim (aleyhisselam)’dan efdâl olduğunu bilmezden önceye âittir diyenler de olmuştur.
Aynî’de bu konuda: ‘Bu mesele; alt sevideki birini, üst seviyedeki birine ben-zetme türünden değil de, hâli bilinmeyen bir zâtı, hâli bilinen bir zatla açıklama şeklindedir’ diyor.
Bu konuda üç görüş rivâyet olunur: Birinci görüşe göre Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellemj’e salvât: “Ya Rabbi! Muhammed’e salât eyle!” cümlesidir. “Muhammed’in ev halkına, İbrahim ve İbrahim’in ev halkına salât buyur-duğun gibi salât eyle!” ifâdesi ayrı bir cümledir. Yâni İbrahim ile İbrahim’in ev halkına ihsan buyurulan rahmetin misli Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellemj’in kendisine değil, ümmetine istenir.İkinci görüşe göre ma’nâ: “Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem) ile ev halkına ihsan buyuracağın rahmet, İbrahim ile onun ev halkına ihsan buyurduğun rahmet gibi olsun” demektir. Bu görüşe göre istenilen şey, rahmetin miktarında değil, aslına ortak olmaktır.
Üçüncü görüşe göre: Hadisten maksat, zahirî ma’nâsıdır. Yânî “Yâ Rabbi! Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem)‘e de İbrahim (aleyhisselam) ‘a ihsan ettiğin kadar rahmet ihsan buyur” demektir.Ayrıca bu hadisten anlaşılan diğer bir hususta; verilen emrin mahiyetini an-lamayan kimsenin onu sorması ve iyice anladıktan sonra o emri yerine getirmesi gerekmektedir. Kadı İyâz’a ve Nevevî’ye göre burada Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellemj’e sorulan salvat, namaz dışındaki salvat olmayıp namazda okunan salvattır.