Mısır’da Yeni Felâketler Başlıyor

By | 9 Mart 2015

misirda-yeni-felaketler-basliyor   Büyük Yaratan’ın mucizesini gören sihirbazlar: «İçimize sabır ve tahammül yağdır, bizi müslümanlıktan ayırmayarak canımızı öyle al!» diyerek günlerini geçirmeye başladılar.
Firavun, onların kendisinin bütün zulmüne rağmen Hak dinine bağlı kaldıklarını görünce eza ve cefasını daha da çok arttırmağa başladı.
Firavun’un ekmeğiyle beslenen adamlarının ileri gelenleri saraya koşarak:
Musa ile onun kavmini yeryüzünde fesat çıkarmak, senin de de, taptıklarından da yüz çevirmek için serbest bırakmayacak mısınız?» dediler.
O da:
— Biz onların oğullarını öldürterek kadınlarını diri bırakacağız. Ve biz bütün kalarak onları kahredeceğiz!» dedi.
Hz. Musa da kendi kavmine:
— «Allah’tan yardım dileyin ve sabredin. Yeryüzü Allah’ındır. Kullarından dilediğini ona vâris kılar. Hayırlı akıbet saki Hanlarındır!»
Musa’ya uyanlar:
— «Biz sen gelmeden önce de, sen geldikten sonra da eza, cefa gördük.» dediler. Onlar bu sözleriyle: «Bu halin sonu nereye
macak?» demek istemişlerdi. Gerçekten Firavun azmış, yaptığı kötülükler sona ermemişti.
O zaman Hz. Musa kavmine şöyle dedi:
— «Sabırlı olun. Belki Rabbimiz düşmanlarımızı helak ader, sizi yeryüzünde hüküm kılar ve ne yapacağınıza bakar! »
Yüce Allah zalim Firavun ile adamlarına bir ders vermek, gözlerini gaflet uykusundan açmak için onları kuraklığa ve ekin kıtlığına uğrattı.Mısır’a bir iyilik gelince:
— «Bu bizim hakkımızdır!» diyorlardı. Kötülük rüzgârları esince de:
— «Bu Musa ve onunla birlik olanların uğursuzluğudur!» diyorlardı.
Fakat bütün bu lânetli olanların Allah tarafından geldiğini bilemiyorlardı.
Mısırlılar ve başlarında Firavun, Hz. Musa’ya:
— «Bizi büyülemek için herhangi delili getirirsen getir, biz yine ;ana hiçbir zaman iman etmiyeceğiz.» dediler.
Bu asilikleri üzerine Yüce Allah da onlara su ve ölüm tufanları yolladı. Şiddetli yağmurlar yağmaya başladı. Her tarafı sular kapladı. Nil ırmağı taştı. Sulan kabardıkça kabardı. Köyleri şehirleri bastı. Bu felâketi gören Mısırlılar Hz. Musa’ya koştular:
— «Ey Musa! dediler. Rabbine dua et. Bu belâyı bizim başımızdan kovsun. Biz sana iman edeceğiz ve İsrailoğullarını da seninle birlikte göndereceğiz.»
Hz. Musa da dua etti. Kollarını Gökyüzüne açtı. Yalvardı, yakardı
— Yarabbi, kavmime yardım için bu su taşkınlarını durdur! ded: Yüce Allah da onun bu duasını kabul etti.
Azgın sular kıyıya döndü. Köprülerin altına, çayırların içine çekildi. Bunun hayrı ve bereketi ile ekinler boy attı. Kıtlık gitti, bolluk oldu.
Fakat insanlar nankördür.
— Ey Musa, biz sana iman edeceğiz! diyenler yine imana gelmediler. Yağmurlar dinmiş olduğundan:
— Bu yağmursuzluk da hoşumuza gitmiyor! dediler. Yine zulur ve işkence İsrailoğullarma yapılmaya devam etti. Fakat Hak Teâ. bu sefer onlara çekirgeleri musallat etti. Bir anda her yeri saran bu küçük ve ekini çok seven yaratıklar tarlaları doldurdu. Ekinleri yed: bitirdi, yaprakları kemirdi. Yeşil bir denizi andıran ovalar yok oldu Çekirgeler, tarlalardan şehirlere saldırdılar. Evlere girdiler. Mısırlılar tekrar Hz. Musa’ya gelerek:
— Ya Musa! dediler. Rabbine dua et de bu felâketi başımızın uzerinden kaldırsın! Sana o zaman bil ki iman edeceğiz!
Hz. Musa da:
— Yarabbi, bu çekirge âfetini üzerimizden kaldır! diye dua eti Yüce Allah da Mısır’ın üzerinden çekirge belâsını yok etti. Fakat as kavim:
— Daha ekinlerimizden artan var. Yine Musa’ya iman etmiyeceğiz! dediler.
O zaman Cenâb-ı Hak bu asi kavme karıncaları belâ etti. Bu küçük ve obur yaratıklar ekinleri, otları, çiçekleri, her şeyi kemirip tadan yok ettiler, İnsanların koynuna girdiler, tenlerini ısırdılar. Yemeklerine girdiler. Onları iğrendirdiler. Ekmeklerini yememeleri icin ekmek ve yemeklerini, yiyecek kaplarını yerleştirmek için yüksek sütunlar yaptılar. Bunları kerpiç ve kiremitle ördüler. Fakat yine ellerinden bir şey gelmedi.
Kaplarını bu yüksek yerlerden indirdikleri zaman onların karıncalarla dolu olduğunu gördüler. Hem de böceklerle doluydu. Şima: kadar hiç bir belâ onlara bu kadar ıstırap verici olmamıştı!
Mısırlılar yine Hz. Musa’ya koştular:
— Ya Musa! Rabbine dua et, bu belâyı bizden uzaklaştırsın! diye bağırdılar.
Hz. Musa da dua etti. Yüce Yaratan bu belâyı da Mısırlıların başından  savdı. Fakat onlar imana gelmeyi yine kibirlerine yediremediler ve Musa’nın dinine girmediler.