• Kur’ân okuyarak Allâh’a sığınmak caizdir. Çünkü Allâh (c.c.) şöyle buyurmuştur:
“Ey Peygamber! Kur’ân okuyacağın zaman rahmet kapısından kovulup lanetlenmiş o şeytanın vesvesesinden Allâh ’a sığın. ” “Sabahı ortaya çıkaran o yüce Rabbe sığınırım, de. ” “İnsanların tek gerçek tanrısına sığnırım, de. ”
Hz. Peygamberin (s.a.v.) de bir şeyden rahatsız olduğu zaman Felak ve Nâs sûrelerini okuyup üzerine üflediği nakledilmiştir.
Yine O (s.a.v.) şöyle dua ederdi:
“Rabbimin yarattığı her türlü varlığın şerrinden ve alnından yakaladığı bütün canltlann şerrinden Allah’ın yüce zâtına ve bütün kelimelerine sığınının.’’
• Şifa ümidiyle Kur’ân ve Allâh’ın isimlerini okumak da caizdir. Çünkü Allâh (c.c.) şöyle buyurmuştur:
“Biz Kur’ân’ı mü’minlere manevî bir şifâ ve rahmet kaynağı olarak indirmekteyiz. ”
“O (Kur’ân), manevî bereket kaynağıdır.
Hz. Peygamber (s.a.v.) de torunları Haşan ile Hüseyin (r.a.) hakkında şöyle buyurmuştur:
“Göz değmesinden korunmak için Kur’ân okuyunuz. Çünkü şayet kaderi değiştirecek bir şey olsa bu, göz değmesi olurdu. ”
• Sıtmaya yakalanan kimse için Ahmed b. Hanbel’den nakledilen şu dua yazılıp üzerine asılır:
O şöyle demiştir: Ben sıtmaya yakalanmıştım. Benim için şu duayı yazdılar:
“Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adıyla; Allah’ın adıyla ve Allâh’la. Hz. Muhammed Allâh’ın elçisidir. ‘Ey ateş! İbrahim’i yakma; ona karşı serin ve zararsız ol. O müşrikler İbrahim’i ortadan kaldırmayı istediler. Ama biz onları pek müthiş bir hayâl kınklığna uğrattık’ .
Allahım! Ey Cebrail’in, Mikail’in ve İsrafil’in Rabbi! Ey rahmet edenlerin en rahmet edeni! Kudret ve kuvvetinle bu yazıyı taşıyana şifa ver.”