Kadının Hakları

By | 22 Ekim 2014

kadın-hakları“Birisine bir kız çocuğu müjdelense, üzüntüsünden yüzü simsiyah kesilir…” Bu ayette Allah (c.c.) Cahiliyet insanının kadına bakışını anlatır ve takbih eder. Oysa “Allah dilediğine kız, dilediğine erkek verir, dilediğine ikisini birden verir, dilediğini de kısır yapar.”
Kadm da tıpkı erkek gibi doğar, erkek gibi insan yavrusudur. Anne baba şefkatte ve hediye vermede kızla erkeğin aralarını ayırırlarsa, sorumlu olurlar. Peygamberimizin vasiyetini tutmamış oldukları için onun şefaatinden mahrum olurlar. Cahiliyet duygularının insanlarda zaman zaman depreşeceğini bildiği için, Efendimiz kız çocuklarının, eğitimini özellikle vurgular ve “üç, iki, hattâ bir kız çocuğunu, haklarını koruyarak yetiştiren babanın, cennette kendisiyle beraber olacağını duyurur.
Çocuğun kız doğmasında da erkekte olduğu gibi, “şükür” olarak “akîka” kurbanı kesilir. İsmi güzel verilir, zorunlu eğilimi yaptırılır. Gerekli cinsel bilgileri anneden alır. Kuran’da ve nimette insanları ilme teşvik eden hiçbir nas, bundan kadınları ayırmaz. Aksine, kızların ihmale uğrayacağını bildiği için, Peygamberimiz özellikle kadın eğitimini tavsiye etmiş, onların haklarının korunmasını emretmiştir. Onun devrinde “müçtehit” olan k Mtlınlar yetişmiştir.
Kadın hiçbir konuda erkekten ayrı tutulmadan büyütülmüş ve yetiştirilmiş, sıra evlenmesine gelmiştir. Damat adayını görmesi bir hakkıdır ve bu aynı zamanda bir sünnettir. Beğenir reddeder, velilerin ve damat adayının ısrarı hiçbir şeyi değiştirmez.
Evlenirken ağırlığını koyar, damat adayından istediği kadar “mihr” alır. Mihr onun Allah (cc) tarafından belirlenmiş en hakkı ve hayat garantisidir. Harcama sahası, meşru çerçevede tamamen kendi iradesine bağlıdır. Mihrini ya da varsa diğer mal  hayır yolunda harcayabileceği gibi ticari işletmelerde kullanabilir, şirketler kurar, şirketlere hisse senetleriyle ortak Bini. kazanır ve kazandığmı da helâl olmak şartıyla istediği yerdedir. Çünkü kendi sosyal güvenliği, kocaya varmakla garanti
altına alınmıştır. Ev için ve kendisi için gerekli bütün zorunlu harcamalar erkeğin sırtmadır. Erkek, kadına, “elbiseni ya da süs malzemeni kendi kazancınla al” diyemez. Kendi varlığı ölçüsünde kadının nafakasını sağlamak zorundadır. Sağlayamayacaksa evlenemez. Evlendikten sonra sağlamazsa kadının boşanma talebi olumlu sonuçlanır.Kocası onu aşağılayamaz, onun hayat arkadaşı olduğunu unutmamak zorundadır. Darılıp evinde yalnız bırakamaz. Hadis-i şerifte söylendiği gibi, erkeğin en hayırlısı, kadına en iyi davrananıdır. Evde hanımıyla şakalaşmak, eğlenmek ve onu eğlendirmek kocanın görevlerindendir.Kadının hak hukuk tanımayıp kötü yola düşmesi dışında, sudan bahanelerle erkek karısını dövemez, hastalık derecesindeki kıskançlıktan kaynaklanan şüpheden ötürü karısını ani baskınlarla rahatsız edemez. Peygamberimiz (sa) bir hadislerinde ailesinden uzun zaman ayrı kalan birisinin, haber vermeden gece ansızın eve gelmesini yasaklamıştır. Buna bir sebep olarak da tıraş, temizlenme ve süslenip taranma ile kocasına hazırlık yapabilme imkânı bulması zikredilmiştir.