• Şiir okumak, mubah ve haram olmak üzere iki türlüdür:
Mübah olan şiir, kötü konuların işlenmediği; haram olan ise kötü konuların işlendiği şiirdir.
• Şarkı söylemek ise -içeriği iyi de olsa, kötü de olsa- haramdır. Ancak içeriği kötü olan şiir, şarkı formunda söylenince haramlığın iki sebebi olur.
• Enstrüman sesine benzeyen nağmelerle Kur’ân okumak mekruhtur.
Çünkü Kur’ân yüceltilmeli ve ona saygı gösterilmelidir. Nağmeli bir şekilde okunduğunda söz, konuşma üslûbunun dışına çıkartılmış olur, uzatılması gereken yerler uzatılmaz, hemze harfleri düşürülür, kısa okunması gereken yerler uzatılır ve idğam edilmemesi gereken harfler idğam edilir.
Diğer yandan Kur’ân okumanın faydası Allâh korkusunun oluşması, öğüt içerikli âyetler dinlenerek tövbe edilmesi, içerdiği delillerden, kıssalardan ve örnek olaylardan ibret alınması ve vaat edilen şeylere yönelik bir istek meydana gelmesidir. Kur’ân sesi kulağa hoş geldiğinde bu amaç kaybolur.
Allâh (c.c.) şöyle buyurmuştur:
“Mü’minler öyle kimselerdir ki her ne zaman Allâh ’tan söz edilse yürekleri titrer; kendilerine Allâh in ayetleri okunduğunda imanları artar. Onlar yalnız Allâh ‘a güvenirler. ”
“Onlar neden hâlâ Kur’ân i samimiyetle anlayıp kavramaya çalışmazlar. ”
“Biz sana bu feyiz kaynağı Kur’ân i gönderdik ki insanlar onun mesajları üzerinde düşünsünler ve aklıselim olanlar ders alsınlar. ” ‘
“İşte o keşişler ve rahipler hak ve hakikati kabul etmeye açık oldukları için Peygamber’e vahye dilen ayetleri dinledikleri zaman gözlerinin yaşla dolup taştığına tanık olursun. ”
Coşturan nağmeler ise buna engel olur. Bu yüzden mekruh görülmüştür.
• Harp ülkesine giden kişi, yanına Mushaf almaz. Çünkü orada Mushafı onun elinden alarak hürmetsizlik edebilirler.
• Nâmahrem olan genç kadınlann seslerine de kulak vermez.
Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Sübhânallah demek erkekler için; el çırpmak ise kadınlar içindir.”
Hz. Peygamber bunu, namazda yanlış yapan kişiyi yanlışından haberdar etmek konusunda söylemiştir. Bunun hükmü böyle olduğuna göre, şiir ve gazel okumak ve aşktan, âşıklardan, sevgiden, iki cinsin birbirine ilgisinden söz etmek gibi insanları coşturan konuların hükmü nedir, sen düşün! Kişi, sesi kulağa hoş gelen bir genç kızı dinleyince şehveti kabarır, bu da onu harama sürükler. Bundan dolayı genç bir kızın sesini dinlemek kimseye caiz değildir.
Bir kimse “Ben Allâh katında kendimi kurtarabilecek (temiz) duygularla dinliyorum” derse onu yalanlanz. Çünkü din, bu ikisinin arasını ayırmamıştır. Bu caiz olsa peygamberlere caiz olurdu. Bu savunma geçerli sayılsa şarkı dinleyince coşmadığını söyleyen birinin şarkıcıları dinlemesini ve şarap içtiğinde sarhoş olmayan birinin de şarap içmesini caiz görmemiz gerekirdi. Kişi “Ben şarap içtiğimde haramdan uzak duruyorum” dese bile şarap içmesine izin verilmez. Yine “Ben kız gibi güzel erkekleri ve yabancı kadınları görüp onlarla baş başa kaldığımda onların güzelliğinden ibret alıyorum” dese buna da izin vermeyiz ve ona “Bunlann terk edilmesi farzdır. İbret alınacak haram olmayan şeyler daha çoktur. (İyisi mi sen onlardan ibret al) ” deriz.
Bu, Allâh’ın adını haram işlemeye âlet eden ve nefsinin arzusuna uyan kimselerin tuttuğu yoludur. Dolayısıyla onların bu sözlerini kabul etmez ve söylediklerini ciddiye almayız. Allâh (c.c.) şöyle buyurmuştur:
“Mü’min erkeklere söyle gözlerini bakılması yasak olan şeylerden çevirsinler, iffetlerini her daim korusunlar. Onlara yakışan davranış budur. ”
Şu halde her kim harama bakmanın daha çok yakıştığını söylerse Kur’ân’ı yalanlamış olur.
• Birisi öldüğünde ağıt yakmak mekruhtur; ağlamak ise mekruh değildir.