İnsanlar Cennette Kaç Yaşında Olurlar?

By | 18 Eylül 2014

pardesu

 

islamda-evlenmeİkrime (radıyallâhu ‘anh) der ki: “Cennet ehli kadm-erkek yaklaşık otuz üç yaş civarlarında, boyları ise babaları Âdem (‘aleyhi’s-selâm) gibi altmış zira (otuz metre) olacaktır. Her biri güler yüzlü, gözü sürmeli, temiz gençlerdir. Üzer lerinde yetmiş kat cennet elbisesi vardır. Bu elbiselerin her biri, her saat bo­yunca yetmiş renk değiştirir. Erkek hanımın yüzüne, gerdanına ve hatta baca­ğına baktığı zaman bile kendini görebilir. Kadın da kocasının yüzüne, göğsüne ve bacaklarına baktığı zaman kendisini görebilir. Cennet ehli bu denli temiz olur. Onlarda tükürme ve sümkürme gibi şeyler olmaz. Diğer eziyet verici, pislik türü şeyler de onlarda bulunmaz.”

Denildiğine göre, “Şayet cennet ehlinden bir kadın, avuç içini dünyanın se­masına doğru tutsa, bütün yeryüzü ve gökyüzü aydınlanırdı.”

Zeyd b. Erkâm (radıyallâhu ‘anh) anlatıyor: ‘Yahudilerderı biri Resûlullah’ın (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem)yanına gelerek,

–         Ey Ebü’l-Kâsım! Sen cennet ehlinin cennetteyiyip içtiklerini söylüyormuşsun, bu doğru mudur? diye sordu. Hz. Peygamber(sallallâhu ‘aleyhi ve sellem);

–         Evet, nefsimi kudret elinde bulunduran yüce Allah’a yemin olsun ki, onlar­dan her birine yeme içme ve cima etme hususunda yüz adamın kuvveti veri­lir, buyurdu. Yahudi:

–         Peki, yiyip içenin haceti olmaz mı? deyince, Efendimiz,

– Orada ihtiyaçların gidermesi terlemeyle olur. Yedikleri bedenlerinden misk kokusu gibi akar gider, mideleri de tertemiz olur, buyurdu.”

Cennette Tûbâ Ağacı

Mu’tab b. Summî’den rivayet edildiğine göre,

“İman edip salih amel işleyenler için mutluluk ve varılacak güzel bir yurt (cennet) vardır.”(Ra’d 13/29) ayetinin tefsiri hakkında demiştir ki:

‘Tûbâ’ cennetteki bir ağacın ismidir. Cennetteki köşklerden her birine, mu­hakkak bu ağacın dallarından biri gölgelik eder. Onun çeşit çeşit meyveleri vardır. Üzerine deve büyüklüğünde kuşlar konar. Bir kimsenin canı o kuş­lardan birini yemek istese, onu hemen çağırır; o kuş da onun sofrasında ha­zır hale gelir. Bir tarafından kesip yerken diğer tarafı kızarır. Daha sonra eski haline gelir ve uçup gider.”

Ebû Hüreyre’den (radıyallâhu ‘anh) rivayet edildiğine göre Peygamber Efendi­miz (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuşlardır: “Ümmetimden cennete ilk girecek olanların yüzleri dolunay gibi parlaktır. Onlardan sonra girenler gök- yüzündeki en parlak yıldız gibidirler. Bundan sonra gelenlerin yüzlerinin par­laklığı derece derece azalır. Orada tuvalet ihtiyacı gidermek diye bir şey yoktur. Tükürmezler, sümkürmezler. Tarakları altından, buhurdanlıkları ûd ağacın- dandır. Terleri misk kokusudur. Boyları Âdem’in(‘aleyhi’s-selâm) boyu gibi altmış ziradır (otuz metre).”

ibn Abbâs (radıyallâhu ‘anhumâ) rivayet ediyor: Resûlullah (sallallâhu ‘aleyhi ve sel­lem) buyurdu ki:

“Cennet ehli temiz yüzlü, parlak gençlerdir. Saçları, kaşlan ve kirpikleri ha­riç vücutlarında tüy yoktur. Yani koltuk altlarında ve kasıklarında tüy bulun­maz. Âdem’in (‘aleyhi’s-selâm) boylan gibi altmış zira (otuz metre) boyları vardır. Hepsi otuz üç yaşındadır. Tenleri beyaz, elbiseleri yeşildir. Birinin önüne bir sofra kurulduğu zaman bir kuş kendisine yönelerek,

– Ey Allah’ın sevgili kulu! Ben Selsebil pınarının suyundan içtim; Arş’ın al­tındaki cennette otladım; oranın meyvelerinden yedim, der ve kişinin önüne pişmiş olarak gelir. Bu kuşun bir tarafı âdeta haşlanmış, diğer tarafı da kızar­tılmış gibidir. Ondan Allah’ın dilediği kadar yer.

İşte Allah’ın sevgili kullarının üzerinde yetmiş tane cennet kıyafeti bulu­nur. Hepsinin rengi ayrı ayrıdır. Parmaklarında toplam on tane yüzük bulu­nur. Her yüzükte bir yazı vardır.

Birinci yüzükte, “Sabretmiş olmanıza karşılık size selâm olsun!” yazılıdır.

İkinci yüzükte, “Onlara, ‘Oraya (cennetlere) emniyetiçinde ve selâmetle girin’ denilir.” yazılıdır.

Üçüncüsünde, “İşte bu, yaptığınız iyiliklerden dolayı kendisine varis kılındığınız cennettir.” yazılıdır.

Dördüncüsünde, “Üzüntü ve kederler sizden kaldırılmıştır” yazılıdır.

Beşincisinde, “Sizlere ziynetler ve cennet elbiseleri giydirdik” yazılıdır.

Altıncısında, “Sizlere iri gözlü hurileri eş olarak verdik” yazılıdır.

Yedincisinde, “Orada onların canlarının çektiği ve gözlerinin haz duy­duğu her şey vardır. (Ey müminler!) Siz orada ebedi kabalarsınız.” yazılıdır.

Sekizincisinde, “Nebilere ve sıddîklere arkadaş oldunuz” yazılıdır.

Dokuzuncusunda, “Hiç yaşlanmayacak gençler oldunuz” yazılıdır.

Onuncusunda, “Sizlere eziyet etmeyecek kimselere komşu oldunuz” yazılıdır.