Hz Muhammed(s.a.v)’in Medineye Yolculuğu : İkinci Nükte

By | 17 Mart 2015

hz-muhammeds-a-vin-medineye-yolculugu-ikinci-nukteResûl-i Ekrem Mağaraya girdiği zaman Cebrail (A.S.) gelip:
— «Yâ İlâhi! İzin verir misin ki kanadımla mağaranın kapısını örteyim? Hatta Sevir dağını bile gizleyeyim?» dedi.
Hak Teâlâ:

— «Yâ Cebrail! diye buyurdu, örtücülük, settarlık benim sanatımdır. Kudretimin yüceliği şunu gerektirir ki, ben en zaif bir canavarı gönderip Habibimi onunla düşman şerrinden kurtarırım.»

Böylece örümceğe de İlâhî buyruk geldi. Örümcek şükran secdesine vardı. Ona şöyle buyurdu:
«Ey zayıf yaratık. Sen tuzağın olan ağını kur. Bir sinekle kanaat et ama himmetini yüce eyle. Kafdağı yakınındaki Hümâ kuşunu, bu ümmete, senin tuzağına tuttururum!»

Bir söylentiye göre örümcek yedi yüz yıl o mağaranın kapısında bekleyip durdu. Gece gündüz dinlenmedi. Hazret-i Muhammed (S.A.V.), Mağara kapısına geldiği gece de kendisine şöyle işaret buyuruldu:

«Ey Resulüm! Burada zayıf kalbi kırığa, senin didarını (Yüzünü) görmeyi vaad etmiştim, ta ki senin cemalinle sevine güle!..»
Hazret-i Muhammed (S.A.V.), o yeri şereflendirince zaif örümcek de hemen perdedarlığa başladı. O karanlıkta hızlı hızlı yürüyerek güzel bir ağ ile bir perde kurdu. Hazret-i Muhammed (S.A.V.), Hazret-i Ebû Bekir’e (Allah ondan razı olsun) dedi ki:

— Çok zaman var ki: — «Benim zayıf ümmetim O Sırat köprüsünü nasıl geçecek? diye düşünürüm. Şimdi bana İlâhî bir sır, İlâhî bir ses şöyle diyor:
— «Ey Muhammed! İşte seni böyle ipince ağlarla düşman şerrinden koruyorum. Yarın âhiret’te de, ümmetini, Sırat Köprüsüyle korurum.»