Başlığımızdaki iletişim araçları Allah’ın insanlara bir ikramıdır. Hayatın akışını hızlandıran ve doğru kullanıldığında insanı bilgilendiren bu araçlar bazen yanlış kullanımlara da sebep olmuş oluyor. Burada suç aletlerin değil onları yanlış kullananlarındır.
Özelliklede televizyonun zararlarını saymaya kalksak sayfalar yetmeyecektir. Biz birkaçını kısaca zikredelim;
a- Televizyonun Zaraları
Günümüzde görsel cihaz bulunmayan ev hemen hemen yoktur. Ancak bunların pek azı faydalıdır. Özellikle de film izleme imkânı sağlayan cihazlar, zararlı ve yıkıcıdır. İlk canlı yayın programlarının müslüman ülkelerinde oynanmasıyla, film kasetlerinin satılmaya ve elden ele dolaşmaya başlamasıyla birlikte bu cihazlar üzerinde hâkimiyet hemen hemen imkânsız hale gelmiştir.
Şimdi bu cihazları izlemekten doğan yıkımları ve zararları sunacağız. Allah’ın rızasını isteyen ve gazabından kaçınan herkes bunları düşündükten sonra değişikliğe karar verecektir.
b- Televizyonun Akidevi Zararları
-Haç, buda, mukaddes mabetler, sevgi, hayır ve şer tanrıları, karanlık ve aydınlık tanrıları, şifa ve yağmur gibi kâfirlerin şiarlarının ve batıl dinlerinin simgelerinin, ayrıca Hristiyanlığı yücelten ve ona girmeye teşvik eden misyonerce hazırlanmış filmlerin sunulması.
-Bazı yaratıkların yaratma, diriltme ve öldürmede Allah’a benzeyen bir kudrete sahip olduğuna ima. Ölüyü haç veya sihirli değnek kullanarak diriltme içeren görüntüler gibi.
-Tevhide aykırı düşen gözbağcılık, el çabukluğu, hurafe, sihir, büyü, falcılık ve kehanet programlarının yayınlanması.
-İzleyici de, hastaları tedavi eden ve iyilikler yapan Papaz, rahiplere ve batıl din mensubu artistlere karşı saygı uyandırması.
-Birçok filmde Allah’tan başkasına yemin, Allah’ın isimleriyle alay içeren kesitlerin bulunması. Örneğin birinin diğerine Abdulkaysah adıyla hitap etmesi gibi.
-Allah’ın kudreti ve yaratmasında şüphe uyandırmak veya hayatı Allah (c.c.) ile kul arasındaki bir çekişme gibi göstermek.
-Kafir şahsiyetler ve toplum hakkında aktardıklarıyla onlar hakkında hayranlık uyandırarak izleyicilerin içindeki “Allah’ın (c.c.) düşmanlarından beraat” (beri oluşluk, onları reddediş) anlayışını yok etmek, müslüman ile kafir arasındaki içsel engelleri kırmak. Kafirlere Allah için buğzetme bitince onlara benzeyiş ve onları örnek alma başlar.
c- Televizyonun Sosyal Zararları
-Kafir şahsiyetlerin filmlerde kahramanlar olarak sunulması sonucu onlara hayranlık duyulması.
-Şiddet, öldürme, kaçırma ve gasp görüntüleri sunularak kişilerin adeta suça teşvik edilmesi.
-Filmlerdeki bilindik tarzda tecavüz ve adam öldürme sahneleri, mafyaları oluşturmaktadır. Islah odalan ve hapishaneler filmlerin bu yöndeki etkilerinin belgesidir.
-Hırsızlık, hile, kapkaççılık, sahtekarlık ve rüşvet gibi büyük günahları öğretmesi.
-Rasûlullah’ın -sallallâhu aleyhi vesellem- erkeklere benzeyen kadınlara ve kadınlara benzeyen erkeklere lanet ettiği hadisine apaçık aykın biçimde kadınları erkeklere erkekleri de kadınlara benzemeye davet etmesi. Adam çıkıp sesinde ve yürümesinde kadını taklit eder, bazen peruk ve takı takar, süslenir ve boyanır. Kadın da takma sakal veya bıyık kullanır, sesini sertleştirir. Bu toplumda çözülmenin yaygınlaşmasının ve üçüncü bir türün çıkmasının sebeplerindendir.
-Rasûlullah’m -sallallâhu aleyhi vesellem-, sahabi, alim ve mücahidin yerine artist, şarkıcı, dansöz ve sporcunun örnek ve önder edinilmesi.
-Aileye karşı sorumluluk şuurunun yok olması, önemli ihtiyaçlara ve örneğin hasta çocuğa bile karşı lakaytsız kalınması.
Çünkü evin reisi sürekli televizyonun karşısmdadır ve film izlemesini engellediğinden dolayı bazen çocuğunu şiddetle dövdüğü olur.
-Çocukları ebeveynlere itaatsizliğe çağıran yayınlardan etkilenen çocukların ebeveynlerine başkaldırmaları.
Bir filmde çocuk babasından malın parasını almada ısrar edince, baba onun babasına karşı görevlerini hatırlatır. Çocuk “Baba, yani benim malımı çalıyor musun?” der. Oysa Rasûlullah -sallallâhu aleyhi vesellem- birine “Sen de malın da babanındır” buyurmuştur.
-Televizyon izleyenlerin film vs. izlemekle meşgul olmaları sebebiyle aile ziyaretlerine zaman ayırmamaları, ziyarete gittiklerinde de televizyonun önünde susup onu izledikleri kadar aralarında faydalı konuşmalar yapmamaları ve ailevi problemlerine çözümler aramamaları.
-Televizyonu izlemekle meşguliyetlerinden misafire ikrama zaman ayırmamaları.
-Bu cihazın müslümanlardan aldığı onca vakit sebebiyle onlarda tembelliğin, miskinliğin ve işsizliğin yaygınlaşması.
-Eşler arasında anlaşmazlıkların, karşılıklı nefretlerin ve çirkin kıskançlığın peyda olması.
Adam hanımının yanında ekrandaki kadının güzelliklerini över, o da kocasına filan spikerin ve artistin güzelliklerini anlatır.
-Sürekli olarak kadın erkek karışıklığı görüntülerinin izlenmesi sonucu iyi kıskançlığın gitmesi, adamın hanımını (şer’an) yabancı erkeklere göstermesi, kızlarının ve bacılarının açılıp saçılması ve kadının özgürlüğü çağrısından etkilenmek.
d- Televizyonun Ahlaki Zararları
-Erkeklere kadınların, kadınlara da çekici erkeklerin görüntülerinin sunulmasıyla şehvetlerin tahrik edilmesi.
-Toplumu türlü türlü rezil giysilerle avretlerini göstermeye çağırmak ve onları bunlara alıştırmak.
-İki cins arasında ilişkilerin kurulmasına çağrı, izleyenlere tanışmanın yollarının, başta ne tür konuşmaların geçmesi gerektiğinin ve haram ilişkiyi geliştirme yollarının ve sevgi, aşk ve ellerle tutuşmanın yollarının vs. öğretilmesi.
-Bunları sunan filmlerin etkisiyle zina ve fuhşun yayılması. Hatta bazıları filmde gördüklerini -Allah korusun- bazı yakınlarıyla uygulamakta veya film esnasında çirkin şeyler yapmaktadır.
-Kadınlara avret yerlerini gösterme ve erkekleri etkilemenin de bulunduğu türlü türlü dansların öğretilmesi. Bu da çözülmenin ve çürümenin türlerinden biridir.
-Ciddiyetten sıyrılıp soytarı bir şahsiyet kazanılması. Ayrıca komedi filmlerini izlerken çok gülünmesi sonucu kalbin bozulması.
-Birçok film ve dizilerde kullanılan müstehcen ve argo kelimelerin yaygınlaşması.
e- Televizyonun İbadete Olan Zararları
-Ekranda yayınlanan programları sabaha kadar izleme sonucu sabah namazını kaçırmak.
-Kalbin dizi veya film veya spor karşılaşması ile meşguliyeti sebebiyle erkeklerin beş vakit namazı camide cemaatle kılmak şöyle dursun, vaktinde kılmaktan geri kalmaları, kazaya bırakmaları.
-Heyecanlı bir spor karşılaşması namaz için durdurulduğunda bazılarında olduğu gibi, bazı kimselerde dini şiarlara nefrete yol açması.
-Oruçluların bu haram görüntüleri izlemekle kazandıkları günahlardan ötürü sevaplarını azaltması veya tamamen götürmesi.
-Şeriattaki örtünme ve çok evlilik gibi hükümleri tenkit etmek.
f- Televizyonun Tarihe Olan Zararı
-Televizyon programlarında İslam tarihinin tahrif edilmesi, hakikatlerin gizlenmesi ve insanlık tarihini anlatan filmlerde müslümanların gerçekleştirdikleri başarıların göz ardı edilerek sunulması.
-Kesin tarihi hakikatlerin, örneğin zalimin mazlum gösterilerek saptırılması. Yahudilerin davalarının hak olduğu iddiasında bulunmaları gibi.
-Sahabeleri, fatihleri ve alimleri oynayan filmlerle izleyici gözünde müslüman kahramanların değerlerinin küçültülmesi.
Zira filmlerde bu şahsiyetler bayağı ve sıradan bir şekilde görünmektedirler. Zaten oyuncular da fasık ve facirdirler. Ayrıca filme aşk sahneleri karışır.
-Kafirlerin ellerindeki türlü türlü gelişmiş savaş aletlerinin sunularak müslü- manları psikolojik hezimet haline sokması ve kalplerine korku salması. Böylece müslüman onların yenilmesinin imkansız olduğunu hisseder.
g- Televizyonun Psikolojik Zararları
-Şiddet ve kavga filmlerini izlemekten, kan, tabanca ve ağır silahların görüntülerinden insanlarda şiddetçi ve düşmancı bir yapı oluşmaktadır.
-Korku filmleri, izleyenlerinin içine korku salmaktadır. Hatta bazıları korkularından uyuyamaz, hayalinde yer eden bir görüntü neticesi rüyada gördüklerinden dolayı çığlık atar.
-Gerçek dışı filmlerin sunulması çocuklarda ve başkalarında gerçekçiliği giderir, Allah’ın (c.c.) sebep-sonuç düzeni içerisindeki şu dünya düzeni hakkındaki düşüncesini alt üst eder. Bunlardan biri çizgi filmlerdir. Bu gerçek dışı şeyler onların günlük hayattaki hareketlerinde etki eder.
h- Televizyonun Sağlığa Zararları
-Göze zarar vermesi. Bu, kulun hesaba çekileceği bir nimettir.
-Korku filmlerini ve kanlı görüntüleri izlerken bedendeki kalp atışlarının hızlanması, tansiyonun yükselmesi, sinirsel gerginlik gibi durumlar.
-Bedenin dinlenmesini engelleyen sabahlara kadar uyumamak. Kul kıyamet günü bedenini nerede eskittiğinden sorulacak.
-Süpermen, demir adam ve benzerlerini taklit eden çocukların, boksörleri ve güreşçileri taklit eden büyüklerin uğradıkları bedensel zararlar.
I- Televizyonun Mali Zararları
-Televizyon ve anten gibi cihazlar ile film kasetlerini satın alırken verilen, bunların tamirine yapılan masraflar. Kul kıyamet günü bu malı nerede harcadığına dair hesaba çekilecek.
-Birçok insanın ihtiyaç duymadıkları lüks eşyaları almaya koşmaları, kadınların yayınlanan filmler ve reklâmlar sebebiyle moda elbiselerini almada birbirleriyle yarışmaları.
Evde bulunan internetin zararlarını bilmeyenimiz yok sanırım. Hem vakit kaybının olması hem çetleşmeler hem ahlaksız resim ve görüntüler…