Adet döneminde cinsel ilişki kesinlikle tehlikelidir ve o dönem boyunca ilişkiden uzaklaşmak gerekir. Çünkü kadın, bu dönemde cinsel organla ilgili birçok hastalığa yakalanma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Adet dönemin de cinsel ilişkideki aşırılık, yumurtalıkların iltihaplanmasına, bazen de kısırlığa yol açmakta önemli bir etkendir.
Bilindiği gibi dölyolu daha çok asidik yapıdadır. Bu, mikropların ölmesini sağlar ve tenasül organını iltihaplardan korur. Adet esnasında ise, kanın ve adet sıvılarının akması için rahim ağzı açılır. Böylece dölyolunun asitliği normalleşir. Çünkü kadının âdeti, kalevilik (bazik) bırakan bir yapıya sahiptir. Böylece üreme organı, yumurtalıklara ve fallopi tüplerine ulaşabilecek iltihaplara maruz kalır. Adet döneminde cinsel ilişkinin tekrarlanmasıyla bu iltihaplar da yenilenir. Bazen de bu tüpler tamamen kapanır. Bu da kısırlığa yol açar. Dölyolu iltihapları idrar torbasına kadar ulaşabilir. Bu durumda idrar, irin ve zelalla karışık gelir. Kadın idrarını yapmakta zorluk çeker.
Cinsel ilişki, bakterilerin dölyoluna ulaşmasında da en etkili bir sebeptir. Adet döneminde dölyolu, mikropların gelişmesi ve çoğalması için son derece uygun bir ortama sahiptir.
Adet dönemindeki cinsel ilişkinin zararları sadece kadına olmaz. Bundan aynı zamanda erkek de zarar görür. Kadının organındaki bu mikroplar sebebiyle erkeğin tenasül organında iltihaplar oluşabilir. Bu iltihaplar idrar kanallarına, idrar torbasına ve prostata kadar ulaşabilir. Bu durumda erkek, idrarını yapmakta zorluk çeker ve idrarını yapma anında yanıklık hisseder. İdrar, önceleri irinli daha sonraları aynı zamanda kanlı gelir. Havsalasında (pelvis) ve sırtının alt kısmında ağrılar hisseder. Böylece onda da kısırlık ve cinsel iktidarsızlık baş gösterebilir.
Erkeğin menisi Prostaklandin maddesi içermektedir. Kadının rahmi bunu yok edici antibiyotik maddeler salgılar. Kadının adet dönemi esnasında, bu antibiyotik madde adet kanıyla birlikte çıkar. Artık Prostaklandin, karşı bir direnç görmeksizin, kadının bedenine geçebilir. Böylece kadının vücudu en basit hastalıklara karşı bile dirençsizleşir.
Bu açıklamalarla birlikte, adet döneminde kadınla cinsel ilişkiyi haram kılan Allah (c.c.)’ın bundaki hikmetini daha iyi anlamış oluyoruz. Allah (c.c.) şöyle buyuruyor: “Sana hafızdan (adet görme) sorarlar. De ki: “O (kadın için) bir ezadır. O halde hayız süresince kadınlardan uzaklaşın ve temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendiklerinde onlara Allah (c.c.)’ın emrettiği yerden yaklaşın. Şüphesiz ki, Allah tevbe edenleri sever. ”
Ebu Hureyre radıyallâhu anh’ın naklettiği bir hadis-i şerifte Resul-i Ekrem sallallâhu aleyhi vesellem: “Her kim hayızlı kadına cinsel ilişki için yaklaşır veya bir kadına arka organından yaklaşır veya bir kahine giderek söylediklerini doğrularsa Muhammed’e indirilmiş (Kur’an)ı inkar etmiş demektir.” buyurmuştur. Bu ve benzeri şer’i naslar bu konuda açıktırlar. İşte bilimsel gelişmelerle birlikte Kur’an ve Sünnetin İlmî ve tıbbî mucizeliği daha açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır.