Dâniyal (A.S.)’ın Doğuşu Hakkında Bir Efsane

By | 11 Mart 2015

daniyal-a-s-in-dogusu-hakkinda-bir-efsane    Dâniyal Peygamberin doğuşu hakkında da İsrailoğulları arasında bir efsâna yaratılmıştır. Zamanın Bâbil hükümdarına:

— Ey Kralımız! demişlerdi. Bu yıl bir oğlan çocuk doğacaktır. Seni katledecek ve yerine geçecektir. Bâbil hükümdarı bunu duyunca:

— Bugünden sonra doğacak bütün erkek çocuklar öldürülsün! diye emir verdi, işte bu yıl doğan erkek çocuklar analarından bir konca koparılır gibi koparılmış ve canlarına kıyılmıştır. Bu çocuklardan yalnız Dâniyal kurtulmuştur. Anacığı kendi yavrusunun da öldürüleceğinden korkarak kimseye haber vermemiş, onu bir beze sararak almış, karanlıkların içine dalmış, bir ormana götürmüştü. Taze çimenler ona teselli vererek hemen sevgili yavrusunu yeşillikler üstüne bırakmış, geri dönmüş idi:

— Yarabbi, bu çocuğu sana emanet ediyorum! demişti. Oradan lohusa ayrılınca biri erkek, biri dişi bir çift Arslan yavrusunun yanma gelmiş, dişi Arslan onu ağzına almıştı. Ne ısırmış, ne canını açıtmış, gizli inlerine götürmüştü. Çocuk delikanlı oluncaya kadar o rmanda Arslanlar arasında büyümüştü.

Bir gün bir koyun çobanı ona rastladı. Onu aldı, yakın bir şehre götürdü. Ona:

— Evlâdım! diyerek iyi muamelelerde bulundu. Bir gün Allahtı Teâlâ’dan:
— Yâ Dâniyel! diye bir hitap geldi. Sen İsrailoğulları üzerine benim nebimsin!
Hazret-i Dâniyal’in ilk mucizelerinden birisi şudur: Elcezire’nin Sus ülkesinde bir yıl kıtlık başlamıştı. Bâbil’de bolluk vardı. Sus hükümdarı Bâbil’den buğday yardımı dilemişti. O da veziri Dâniyal’i oraya gönderdi. Dâniyal, halkın ıstırabını gördü. Allahü Teâlâ’ya, ellerini açtı, yakarıda bulundu. Az gün sonra ülke bolluğa kavuştu.
Hazret-i Dâniyal (A.S.) Üzeyir (A.S.)’la aynı asırda yaşamış, ve onunla birlikte Bâbil esaretinden kurtulmuştur.
Dâniyâl (A.S.) ömrünün son günleri mucize göstererek kıtlıktan bolluğa kavuşturduğu Sus şehrine döndü ömrünü burada tamamladı ve orada cesedi mumyalandı. Muhafaza edildi. Sonradan Hak Peygamberi olduğu için Araplar onu aldılar. Hazırladıkları bir mezara gömdüler.
O da Hak Yolu’nu gösteren bir nebiydi. Halka şöyle derdi:
— Rabbimin eli daima benim üzerimdedir. Ve Rabbim beni insan kemikleriyle dolu bir sahranın ortasına beni götürdü. Ve şu vahiyde bulundu: .

— Ey Ademoğlu! Bu kemiklerden yeniden bir insan yaratılır mı?

Ben:

— Yâ Rabbim! dedim. Sen daha iyisini bilirsin! Rabbim de bana buyurdu ki:

— Bu kuru kemiklere hitap et: — «Ey kuru kemikler! Rabbimin sözlerini dinleyiniz!» diye onlara söyle!

Ben de öyle yaptım. İnsanların ruhu yeniden o kemiklerin içine girdi.. O kemikler birer insan oldular. Ayaklandılar. Ordu ordu geçtiler. Ve Cenab-ı Hak ona şöyle buyurdu:

— Ey Âdemoğlu! Bu kemikler bütün İsrâiloğullarıdır. Onlar:
— Kemiklerimiz kurudu. Umutlarımız kurudu. Helak olduk, bittik! dediler. Rableri de onlara şöyle dedi:
— Ey kavmim! Ben kabirlerinizi yeniden açacağım, İsrail arz-ı mes’udlarına geri göndereceğim.

Islâm Ansiklopedisine göre ikinci bir Dâniyâl Peygamberden de  aksedilir ki onun Bâbil esaretinden 1000 yıl önce yaşadığı rivayet edilmişti. 1000 kişiyi dirilten o birinci Dâniyâl olduğu rivayet ediyor.

Hazret-i Dâniyâl’den pek çok hakimâne sözler rivayet edilmiştir. Tunkü o da her hak peygamberi gibi kavmini Hak Teâlâ’nın doğru yıkma cağırıcı olmuştu.